Dijital Çağın Bir Pazarlama ve Marka İletişim Aracı Olarak Etkileyiciler: Kanaatler, Kriterler ve Takip Nedenleri Üzerine Bir Araştırma.
Araştırma Makalesi
Ümit Arklan – Nilgün Tuzu
ÖZET
Toplumsal yaşam içerisinde etkileşim halindeki bireyler, birbirlerinin kanaatlerini
istemli/istemsiz yönlendirmekte, karar süreçleri üzerinde etkili olmaktadır.
Dijitalleşme ve yeni iletişim teknolojilerinin ortaya çıkmasıyla kişilerin etkileşimi
için eşzamanlılık ve mekânsal birliktelik şartı ortadan kalmış, küresel köyün
herhangi bir köşesinde yer alan çok çeşitli nitelikteki insanlar tarafından farklı
zaman dilimlerinde oluşturulan içerikler ilgili bireylerin tutum ve kanaatleri
üzerinde belirleyici rol oynayarak davranışlarına yön verir duruma gelmiştir.
Dijital dünyanın söz konusu imkanının farkında olan kurumsal yapılar diğer
birçok etkinliği gibi pazarlama ve marka iletişimi faaliyetlerini de dijital ortama
aktarmışlardır. Kurumsal yapılar, kurumsal imaj ve itibar yönetiminden satışları
artırmaya dönük dijital pazarlama faaliyetlerine varıncaya dek çok sayıda amacı
gerçekleştirmek üzere hedef kitle algısını yönetmeye dönük etkileyicilerden
faydalanmaya başlamışlardır. Buradan hareketle çalışmada, etkileyicilere dijital
çağın bir pazarlama ve marka iletişim aracı olarak odaklanılmakta, bu kişilere
ilişkin genel kanaatleri, aranılan kriterleri ve takip edilme nedenlerini ortaya
koyma amacı taşınmaktadır. Süleyman Demirel Üniversitesi öğrencileri üzerinde
gerçekleştirilen alan araştırmasından elde edilen bulgular doğrultusunda,
etkileyicilerde aranan kriterlerin, tarza, fiziki görünüşe ve yetkinliğe ilişkin
kriterler olmak üzere üç boyutta değerlendirilebileceği; takip edilme nedenlerinin
ise, bilgi edinme, hoşça vakit geçirme, bireysel tatmin ve etkileşim temelli nedenler
şeklinde kategorize edilebileceği, sosyo-demografik özellikler bağlamında yapılan
karşılaştırmalarla birlikte ortaya konulmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Etkileyiciler, Etkileyici Kişi Pazarlaması, Dijital Pazarlama,
Marka İletişimi, Sosyal Medya.
INFLUENCERS AS A TOOL OF MARKETING AND BRAND
COMMUNICATION OF THE DIGITAL AGE: STUDY ON JUDGEMENTS,
CRITERIAS AND FOLLOW-UP REASONS
ABSTRACT
Individuals interacting in social life are guiding each other’s opinions voluntarily
or involuntarily and are mutually influential in each other’s decision process. With
the emergence of digitalization and new communication technologies, the
necessity of concurrency and spatial unity for the interaction of individuals has
disappeared. The contents created in different periods of time by people who have
various qualities located in any corner of the global village have been determining
the behaviors of individuals with their attitudes and opinions. The corporate
structures, which are aware of the possibility of the digital world, have also
digitized marketing and brand communication activities, such as many other
activities. They started to take advantage of influencers in order to manage the
target audience’s perception in order to achieve a number of goals from image and
reputation management to digital marketing activities aimed at increasing sales.
The aim of this study is to focus on the influencers as a marketing and brand
communication tool of the digital age and to put forward the general convictions,
the requested criteria and the reasons for following. According to the findings
obtained from the field research conducted on the students of Suleyman Demirel
University, the criteria that requested in influencers can be evaluated in three
dimensions: criteria for style, physical appearance and competence; the reasons for
being followed can be categorized as reasons for acquiring information, having a
pleasant time, individual satisfaction and interaction and these criterias are
presented as a context of socio-demographic characteristics.
Keywords: Influencers, Influencer Marketing, Digital Marketing, Brand
Communication, Social Media.
GİRİŞ
Bilgi iletişim teknolojilerinde vuku bulan gelişmeler neticesinde birçok alanda
dönüşümler yaşanmış, buna bağlı olarak değişen tüketici davranışlarının etkisiyle
pazarlama ve marka iletişimi alanında da farklı yöntemlerin denenmesi zorunlu
hale gelmiştir. Bu yöntemlerden biri olan etkileyici kişi pazarlaması; dijitalleşme
ve yeni iletişim kanallarının ortaya çıkması ile kurumların hedef kitlelerine
ulaşmak, sıcak ve samimi ilişkiler geliştirerek hedef kitle algısını ve markanın imaj
ve itibarını yönetmek, aynı zamanda dijital pazarlama stratejilerini etkili bir
şekilde kullanarak satışlarını artırmak amacıyla başvurdukları bir alan olarak
kendine yer bulmuştur.
Dijital dünyayla gelen bu yeni dönem pazarlama yöntemi, etkileyici olarak
isimlendirilen kişiler tarafından Youtube, Twitter, Instagram gibi sosyal medya
platformlarında oluşturulan içerikler temelinde hayat bulmakta, ‘etki gücü yüksek
bu kişilerin herhangi bir marka, ürün veya hizmetle ilgili takipçi kitlesinin
düşüncelerini değiştirmeye, davranışlarını etkilemeye ve söz konusu davranışları
satışa dönüştürmeye yönelik olarak düzenlenen tanıtım veya reklam çalışmalarına
dayanmaktadır’ (Coşkun 2018: 1). Etkileyici kişi pazarlamasında aracı olma rolü
üstlenen ve sosyal medya ortamlarında takipçi sayısı ve buna bağlı olarak etkileme
gücü yüksek popüler kişiler olarak değerlendirilen etkileyiciler, hedef kitle ile
doğrudan temas kurulması, informal bir süreç içerisinde bilgi akışının sağlanması,
uzun soluklu samimi ilişkilerin tesisi ve etkileşimsel birlikteliklerin temini
noktasında kurumsal yapılara büyük yarar potansiyelleri taşımaktadır. Bu
bağlamda, kurumlar, sahip oldukları hedef kitle profiline uygun ve kendilerini en
iyi şekilde temsil edeceklerini düşündükleri etkileyiciler ile çalışmalarını
sürdürmeye gayret etmekte, bu noktada da ‘kimi zaman çeşitli ajanslardan yardım
almaktadırlar’ (Gerçek Gündem 2018).
Yukarıdaki bilgiler ışığında çalışma; dijital pazarlama ve marka iletişim aracı
olarak etkileyicilere ilişkin genel kanaatleri, aranılan kriterleri ve takip edilme
nedenlerini ortaya koyma amacı taşımaktadır. Bu doğrultuda, öncelikle konu
minvalinde bir literatür taraması yapılarak, dijital çağda pazarlama ve marka
iletişimi, yeni iletişim ortamlarında etkileyiciler ve etkileyici kişi pazarlaması ve
etkileyicilerin tüketiciler/takipçiler üzerindeki etki potansiyelleri üzerinde
durulmakta; ardından daha önce ulusal ve uluslararası literatüre kazandırılmış
çalışmalar, ilgili çalışmalar başlığı altında betimlenmektedir. Son kısımda ise,
çalışmanın ana çatısını oluşturan, alan araştırmasından elde edilen bulgular
birbirleriyle ilişkilendirilerek ve karşılaştırmalı analizlere tabi tutularak
değerlendirilmekte, ulaşılan sonuçlar tartışılmaktadır.
1. Literatür Taraması
1.1. Dijital Çağda Pazarlama ve Marka İletişimi
Dijital çağın kendine özgü karakteristik özellikleri ve getirileriyle birlikte,
pazarlama ve marka iletişiminde son yıllarda belirgin nitelikte değişimler
gözlemlenir olmuştur. Dijitalleşme ve dijital teknolojiler, söz konusu alanlarda
kurumsal yapılara belirli noktalarda kolaylıklar sağlarken, belirli konularda ise
çok daha komplike düşünce tarzını benimseyerek ayrıntıcı bakış açısıyla hareket
etmelerini ve titiz davranmalarını zorunlu kılmıştır. Rakiplerinden ayrışarak
kendisini hedef kitlesi gözünde farklı bir yere konumlandırma gayreti içerisinde
olan kurumlar ve markalar, ‘pazar ortamında geçmişe göre daha fazla rakiplerin
olmasının yanı sıra, birden çok medya fırsatının ortaya çıkması, günümüz
tüketicilerinin daha akıllı, bilgili, araştıran ve seçici kişiler haline dönüşmesi’ (Erdil
ve Uzun 2009: 162) gibi sebeplerle, pazarlama ve tanıtım faaliyetlerini de içeren
tüm iletişimsel aktivitelerine çok boyutlu bir yaklaşım sergilemek, dijital ortamları
ve onların getirilerini hesaba katarak yön vermek durumunda kalmışlardır.
Esasında, geçmişte olduğu gibi bugün de bir markanın tüketicilerin duygularına
önem vermesi, problemlerine çözüm üretmesi, farklı kanallar aracılığı ile çift
yönlü iletişim sağlayarak onlara sosyal ve psikolojik faydalar sunması ve bunların
sonucunda satış planının gerçekleşmesi marka iletişiminin dayanak noktasını
oluşturmaktadır (Kotler ve Pfoertsch 2010: 133-134). Ancak, eskiden pek çok
iletişim platformu bir araya getirilerek hedef kitle üzerinde büyük bir etki
yaratılmaya çalışılırken (Erdil ve Uzun 2009: 162-163) son yıllarda dijitalleşme
fırtınası ile tüketicilerin internet kullanımının ve bunun içerisinde ‘paylaşım ve
iletişim sınırı olmaksızın özgür ve özgün bilgi aktarımı’ (Özutku ve ark. 2014: 81-
82) ve eğlence ortamı sağlayan sosyal medya mecralarında geçirilen sürenin
artması, markaların hedef kitleye ulaşma yönündeki stratejilerini değiştirmiştir
(Ayhan 2012: 79). Artık markalar, konvansiyonel iletişim araçlarından yeni iletişim
teknolojilerine varıncaya kadar, oldukça geniş bir yelpazede hedef kitle
eğilimlerini tespit ederek, mevcut kaynaklar doğrultusunda iyi bir medya
planlaması yapmak, dağıtım kanallarından pazarlama süreçlerine hatta insan
kaynaklarına dek birçok yapısal ve işlevsel dönüşümü gerçekleştirerek
dijitalleşmeye ayak uydurmak durumundadır.
Dijitalleşmeye ayak uyduran kurumsal yapılar, dijital dağıtım kanallarını
kullanarak marka ile tüketici arasında interaktif iletişim kuran bunun neticesinde
tüketicilerin mal ve hizmet satın almalarını sağlayan dijital pazarlama sayesinde
(Varnalı 2013: 59), tüketicilerin mağazaya gitmelerine gerek kalmadan internet
üzerinden birçok ürün çeşitliliğine ulaşabilmesini, herhangi bir ürün hakkında
bilgi alabilmesini ve bir ürünü veya markayı kullanan diğer kullanıcılarla
etkileşim halinde olabilmesini temin etmektedir (McAlexander ve ark. 2002: 43).
Günümüz tüketicileri artık kendileri gibi birilerine güvenmeyi yeğlemekte,
blogger tavsiyelerini önemsemekte, forumları okumakta, sosyal ağlarda görüş
alışverişinde bulunmakta olduğundan (Ayhan 2012: 79), sosyal ağ platformlarında
mesajların ağızdan ağıza yayılma imkânı markalara ve tüketicilere interaktif
iletişim ve etkileşim üstünlüğü sağlamaktadır (Zhang ve ark. 2013: 1). Bu sayede
hem tüketiciler sosyal ağ platformlarında diğer kullanıcılar tarafından bir markaya
ilişkin paylaşılan beğeni ve yorumlar sayesinde ihtiyaç duydukları herhangi bir
bilgiye kısa sürede ulaşmakta hem de markalar tüketiciler tarafından dönen geri
bildirimler neticesinde daha sağlam ve farklı reklam taktikleri uygulayabilmektedir
(Koçyiğit 2015: 102). Önceleri marka ile tüketici arasındaki
iletişimi güçlendirmek adına reklamlarında daha çok ünlü kişilerden faydalanan
markalar, bugün sosyal medya ortamlarında bir tür ünlü kullanımına karşılık
gelen etkileyiciler ile iş birliği yapmakta (Sammis ve ark. 2015: 8), her kuşağın
farklı düzeylerde deneyimlediği dijital ortamda (Arklan ve Kartal, 2018: 956) bir
nevi kanaat önderi rolü oynayan bu kişiler sayesinde, kendilerinin temsil edilmesi,
hedef kitleler üzerinde istenen etkinin bırakılması yönünde gayret göstermektedir.
1.2. Yeni İletişim Ortamlarında Etkileyiciler ve Etkileyici Kişi Pazarlaması
Etkileyici (influencer) sözcüğü, English Oxford Living Dictionaries sözlüğünde
(2019) genel kullanımda “başka birini etkileyen bir kişi ya da şey” olarak,
pazarlama açısından kullanımda, “öğeleri sosyal medyada terfi ettirerek veya
önererek potansiyel ürün veya hizmet alıcılarını etkileme becerisi olan bir kişi”
olarak tanımlanırken; Cambridge Dictionary sözlüğünde (2019) ise genel
kullanımda “başkalarının davranış şeklini etkileyen veya değiştiren biri”
biçiminde, pazarlama açısından kullanımda, “başkalarının davranışlarını veya
görüşlerini etkileyebilecek bir kişi veya grup” şeklinde tanımlanmakta, her iki
sözlükte de etkileyici kişi pazarlaması (influencer marketing) sözcüğüne ilişkin
herhangi bir karşılığa rastlanamamaktadır.
Influencer ve influencer marketing kavramlarının Türkçe karşılıklarına dair ilgili
literatüre bakıldığında, bir fikir birliğinin sağlandığını söylemek güçtür.
Influencer kelimesi için “etkileyen, nüfuzlu, hatırlı, sözü geçen, yön veren,
fenomen, mikro ünlü, fikir lideri, kanaat önderi” gibi kavramsallaştırmalar söz
konusuyken (Mert 2018, Maden 2018, Tahtalı 2018, Yaman 2018, Yaylagül 2017,
Avcılar ve ark. 2018, Aslan ve Ünlü 2016, Sabuncuoğlu ve Gülay 2014, Uyar 2014,
Akdevelioğlu 2013), influencer marketing kavramı için “hatırlı pazarlama,
etkileyici kişi pazarlaması, etkileyici pazarlama, fenomen pazarlama, nüfuz
pazarlaması” gibi kullanımlarla karşılaşmak mümkündür (Öztürk ve Şener 2018,
Alikılıç ve Özkan 2018, Aktaş 2018, Coşkun 2018, Kolcuoğlu 2018, Özbek 2018,
Görgülü ve Farajova 2017). Bu çalışmada, ilgili kavramların literatürde
kullanımlarına dair yapılan inceleme ve değerlendirmelerin ardından, influencer
kavramı için etkileyici, influencer marketing kavramı için de etkileyici kişi
pazarlaması ifadelerinin kullanılmasının uygun olduğuna karar verilmiştir.
Etkileyici kişi pazarlaması, verdikleri tavsiyelerle potansiyel müşterilerin
kuşkularını gidererek onların kararları üzerinde etkili olan bireyler aracılığıyla
faaliyetlerini hayata geçiren yeni bir pazarlama yaklaşımıdır (Brown ve Hayes
2008: xi). Sunulmak istenen ürünü hedeflenen tüketiciye ulaştırmada en etkili
yollardan birisi olup (Lincoln 2016), Twitter, Facebook, Pinterest, Instagram gibi
sosyal medya platformlarında kurumların marka farkındalığı yaratmasında ve
takipçi sayılarının artmasında katkı sağlamaktadır (Sammis ve ark. 2015: 21). Bu
pazarlama türünün temel dayanağı konumunda olan etkileyiciler ise, çevrimiçi
sosyal ağlarda günlük hayatlarından edindikleri bilgileri ve görüntüleri
paylaşarak sadık takipçiler geliştiren, diğer bireyleri (takipçilerini) yeni ürünler
hakkında bilgilendiren, tavsiye veren, takipçilerin aldıkları kararları desteklemek
veya teyit etmek için olumlu geri bildirimler sunan, takipçilerinin satın alacakları
yeni ürüne ilişkin riski azaltan kısacası bilgilendirici, ikna edici, doğrulayıcı
kişilerdir (Shimp 2007: 181). Takipçileri gözünde sahip oldukları konum itibariyle
alınacak kararlarda ve atılacak adımlarda belirleyici bir rol üstlenip, tutum ve
kanaatleri rahatlıkla yönlendirebildiklerinden kurumsal yapılar için oldukça
önemli figürlerdir.
Sosyal medyayı aktif şekilde kullanan bu bireyler, sosyal medya platformlarında
paylaşımları, yaptıkları yorumları, takipçi sayıları sayesinde “internet fenomeni”
haline gelebilmekte ve diğer sosyal medya kullanıcılarını etkileyebilmektedir
(Deneçli 2015: 87). Etkileyiciler her zaman milyonlarca sayıda takipçisi olan
internet ünlüleri olmak zorunda değildir. Youtube, Instagram, Facebook,
Snapchat, Twitter, vb sosyal ağlarda hesabı olan ve az sayıda da olsa belirli bir
grubun kanaatini değiştirme gücüne sahip herkes etkileyici kişiler olarak kabul
edilmektedir (Çelikkaya 2017). Bu bakımdan markalar için sosyal medya
ortamlarında etkileyicilerle gerçekleştirilen reklamların önemi oldukça açıktır
(Bóveda-Lambie ve Hair 2012). Bugün birçok kurum hedef kitlesi ile arasındaki
bağı perçinlemek için etkileyicilerle belirli bir ücret karşılığı anlaşıp markalarının
reklam yüzü olmaları veya reklamlarını yapmaları için etkileyici kişi
pazarlamasından yararlanabilmektedir.
1.3. Etkileyicilerin Tüketiciler/Takipçiler Üzerindeki Etki Potansiyelleri
Pazarlama alanında gerçekleştirilen çalışmaları etkileyen en önemli faktörlerden
birisi, insan psikolojisidir. Bütün reklam ve tanıtım faaliyetlerinde temel amaç
tüketici ve ürün arasında kurulması istenen bağın psikolojik temellere
dayandırılması ve tüketicinin ikna edilebilmesidir (Bayraktar 2017: 60-61). Bu
yapılabildiği müddetçe arzulanan türden bir başarıdan söz etmek mümkündür.
Etkileyici kişi pazarlamasında bunu yapacak olanlar, kaynak konumunda bulunan
kişiler yani etkileyicilerdir.
Karar verme süreçlerinde tüketiciler açısından birer yönlendirme ve motivasyon
aracı olarak işlev gören bu kişiler, tüketicilerin bireysel özelliklerini, içerisinde
yoğruldukları toplumsal dokuyu ve yaşanmışlıklarını göz önünde bulundurarak
bu psikolojik süreçleri yönetmekte, onları nihai amaç olan satın alma davranışına
yönlendirebilmektedir. İkna temeline dayalı gerçekleştirilen iletişimsel bir süreç
olan bu pazarlama faaliyetinde, etkileyicinin hedef kitledeki algısı temel
belirleyiciler arasında yer almaktadır. Söz konusu algı üzerinde ise, etkileyicilerin
fiziksel niteliklerinden, uzmanlık alanlarına hatta sahip olduğu sosyo-kültürel
özelliklere kadar birçok unsur birlikte rol oynamakta, tüketiciler/takipçiler tüm bu
yönleriyle ‘kendilerine benzer olduğunu düşündükleri kişilerin mesajlarından
daha fazla etkilenmektedir’ (Kim ve Jeong 2016: 1251).
İlgilendikleri konu hakkında geniş bir bilgi birikimine sahip, yeniliklere açık,
sosyal ve kültürlü bireyler olma niteliğiyle fikir liderliği rolü üstlenen (Uyar 2014:
77), sadece tüketicilerin kanaatlerini yönlendirmekle kalmayıp onlarla görüş
alışverişinde bulunarak kendi söylem ve eylemlerine de yön veren, aynı zamanda
takipçileri konumundaki bu bireylerin eğlenmelerini, rahatlamalarını, iyi vakit
geçirmelerini sağlayan etkileyiciler, çoğunlukla tüketiciler tarafından birer
motivasyon aracı olarak değerlendirilmektedir. ‘Marka ile etkileyicinin şöhreti
arasındaki uyum ve bu kişilerin beğenilme düzeyi ise, tüketicilerin reklama olan
eğilimini, marka inançlarını ve satın alma niyetini etkilemekte’ (Fleck ve ark. 2012:
651), marka ile uyumlu, deneyimli, bilgili, yetenekli etkileyiciler tarafından tanıtım
ve reklamların yapılması, marka değerini yükseltici, satışları artırıcı, müşteri
sadakatini perçinleyici türden olumlu katkı potansiyelleri taşımaktadır.
Etkileyicilerin vereceği doğru bilgileri içeren mesajlar tüketiciler/takipçiler
açısından reklamın değerini artırırken, aldatıcı nitelik taşıyan mesajlar azaltıcı
yönde bir etki yapmaktadır (Ducoffe 1995: 3). Mizah içerikli mesajlar, ilgili ürünün
ve markanın bu tür bir mesaj örüntüsüne uygun olması ve dozunda kullanılması
kaydıyla, tüketicileri/takipçileri gündelik yaşamın stresinden kurtarması ve
onlarda bir sempati uyandırması yönüyle katkı sağlamaktadır. Etkileşimi esas alan
mesajlar ise, ürün ve marka ile tüketiciler/takipçiler arasında bir bağ geliştirme
gayesi taşımakta, uzun soluklu ve olabildiğince sorunsuz işleyen ilişkiler tesis
etmeye çalışmaktadır. Etkileyicilerin bu durumun bilincinde hareket ederek,
iletişimsel süreçlerini, markanın ve tüketicilerin/takipçilerin durumuna göre
bilgilendirici olmakla birlikte, eğlendirici öğelere de yer verecek, kendisi ile hedef
kitle konumundaki bireyler arasında etkileşim imkanı sağlayacak ve onların
iletilen mesajları içselleştirebilmelerine ve kişiselleştirebilmelerine olanak
tanıyacak şekilde kurgulamaya özen göstermeleri etki potansiyellerini üst
noktalara taşıyacaktır.
1.4. İlgili Çalışmalar
Köklü nitelikte bir geçmişe sahip pazarlama literatürüne dijitalleşme ile girmiş
kavramlar olan etkileyiciler ve etkileyici kişi pazarlaması, gerek ulusal gerekse
uluslararası literatürde son dönemlerde üzerinde durulmaya başlanan kavramlar
olma özelliği taşımaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan devrimsel
nitelikli değişim ve gelişmelere koşut olarak önce uluslararası alanda sosyal
bilimlerin konuya olan ilgisinin artması, ardından ulusal literatürün konu üzerine
odaklanmaya başlaması, ilgili alanda ortaya konulan eser sayısını ve çeşitliliğini
artırmıştır. Bunun neticesinde etkileyiciler ve etkileyici kişi pazarlamasına farklı
yönlerden ve kendine özgü amaçlarla odaklanan kitap, makale ve tez gibi eserler
vücut bulmaya başlamıştır.
Bu doğrultuda ilk olarak konuya odaklanan kitaplara bakılacak olursa,
uluslararası literatürde; “Influencer: Building Your Personal Brand in the Age of
Social Media” (Hennessy 2018) isimli, sosyal medyada nasıl takipçi elde edileceği,
tüketicilerin bir markayı veya siteyi nasıl fark edebileceği hakkında bilgi veren
çalışma, “Influencer Marketing for Dummies” (Sammis ve ark. 2015) adlı,
Facebook, Instagram, Blog, Twitter, Pinterest gibi sosyal medya ortamlarında
bulunan etkileyicilerin işlevlerini konu alan çalışma, “Influencer Marketing: Who
Really Influences Your Customers?” (Brown ve Hayes 2008) ismini taşıyan ve
ağızdan ağıza pazarlamanın internet ortamındaki önemi ve etkileyici kişi
pazarlamasının geleceği hakkında bilgiler ortaya koyan çalışma akla ilk
gelenlerdir. Öte yandan ulusal literatürde konunun yeni keşfedilmesinden dolayı,
“Dijital Çağın Mesleği: Nasıl Influencer Olunur?” (Bor ve Erten 2019) isimli, sosyal
medya ortamlarının işleyişi doğrultusunda dijital çağın mesleklerine ve bu
bağlamda da etkileyicilere odaklanan sadece bir çalışma göze çarpmaktadır. Bu
çalışma dışında henüz kitap türünde başka herhangi bir esere rastlanamamakla
birlikte, gerek uluslararası gerekse ulusal literatürde dijital pazarlama ve sosyal
medya pazarlaması üzerine yazılmış çeşitli eserlerde de etkileyiciler ve etkileyici
kişi pazarlaması hakkında bilgiler verilmekte ve ilgili kavramlar çeşitli
bağlamlarda değerlendirilmektedir.
Konuya ilişkin uluslararası ve ulusal nitelik taşıyan çeşitli dergilerde yayımlanmış
makaleler incelendiğinde; uluslararası literatürün daha zengin ve çeşitli olduğu,
ulusal literatürde ise ilgili alana yeni yeni yönelimlerin başladığı dikkat
çekmektedir. Uluslararası literatürde; sosyal medya ortamlarında etkileyiciler ve
tüketiciler üzerindeki etkisi (Chatzigeorgiou 2017, De Veirman ve ark. 2017, Evans
ve ark. 2017, Zhang ve ark. 2013, Kiss ve Bichler 2008), kanaat önderliği olarak
etkileyiciler (Trepte ve Scherer 2010, Nisbet ve Kotcher 2009, Watts ve Dodds
2007), elektronik ağızdan ağıza pazarlamada etkileyicilerin rolleri (Liu ve ark.
2015, Wiedmann ve ark. 2010, Matsumura ve ark. 2008) gibi çeşitli perspektifler
doğrultusunda çalışmaların vücut bulduğu; ulusal literatürde de benzer şekilde
sosyal medya fenomenleri ve reklam ilişkisi (Avcılar ve ark. 2018, Aslan ve Ünlü
2016, Sabuncuoğlu ve Gülay 2014), sosyal medyada ağızdan ağıza pazarlama ve
etkileyicilerin rolleri (Mert 2018, Yaylagül 2017), marka İletişimi ve etkileyiciler
(Yaman 2018, Maden 2018, Alikılıç ve Özkan 2018, Uzunoğlu ve Kip 2014) gibi
konular üzerine odaklanıldığı görülmektedir.
Uluslararası literatürde olduğu gibi ulusal literatürde de konuyla alakalı tezlerin
artmaya başladığı gözlenmektedir. Yükseköğretim Kurulu Tez Merkezi web
sitesinden (2019) etkileyiciler ve etkileyici kişi pazarlaması hakkında hazırlanmış
tezlere bakıldığında; dokuzu yüksek lisans ve biri doktora olmak üzere toplamda
on teze rastlanmaktadır. Bahsi geçen tezler, Instagram’da etkileyici kişi
pazarlaması (Kolcuoğlu 2018), etkileyici kişi pazarlamasında kullanılan mesaj
stratejileri (Aktaş 2018), etkileyici kişi pazarlamasının satın alma kararına etkisi
(Özbek 2018), marka, ajans ve Youtuberlar bağlamında etkileyici kişi pazarlaması
(Coşkun 2018), etkileyici kişi pazarlaması bağlamında Youtuberların iletişim
stratejileri (Tahtalı 2018), Instagram Türkiye’de etkileyiciler ve etkileyici kişi
pazarlaması (Büyükkuşoğlu 2017), etkileyicilerin tüketicilerin reklam algısına
etkisi (Aydemir 2017), etkileyicilerin türeticilerin sosyal medya pazarlama
aktivitelerine katılımlarına etkisi (Sözen 2016), etkileyicilerin yenilikçi ürünlerin
yayılımındaki rolü (Uyar 2014), etkileyicilerin ve ağ kimliğinin yeni ürün
benimsenmesi üzerindeki etkileri (Akdevelioğlu 2013) konularına
odaklanmaktadır. Tezlerin ağırlıklı olarak 2017-2018 yıllarında hazırlandığı fark
edilmekte, bu açıdan son yıllarda sosyal bilimcilerin konuya atfettikleri önem
dikkat çekmektedir. Ayrıca son dönemlerde gerçekleştirilen sempozyum, panel ve
konferans gibi bilimsel toplantıların yeni medya ile ilgili oturumlarında
etkileyiciler ve etkileyici kişi pazarlaması konuları kendilerine yer bulmaktadır.
2. YÖNTEM
Bu başlık altında, alan araştırmasının temel hareket noktasını teşkil eden araştırma
modeli, evren ve örneklem, veri toplamak üzere yararlanılan araçlar, elde edilen
verilerin analizi için kullanılan testler ve açığa kavuşturulmak üzere ortaya konan
araştırma sorularına ilişkin betimleyici bilgiler yer almaktadır.
2.1. Araştırmanın Modeli
Dijital çağla gelen bir pazarlama figürü olarak etkileyiciler üzerine odaklanan bu
araştırma genel tarama modelinde olup, bağımlı ve bağımsız değişkenler arasında
karşılaştırmalı ilişkisel taramalarda bulunmaktadır.
2.2. Araştırmanın Uygulanması ve Örneklem
Etkileyicilerin sahip olması istenen kriterleri ve takip edilme nedenlerini tespit
etmek üzere 1-7 Mayıs 2018 tarihleri arasında Süleyman Demirel Üniversitesi
öğrencileri üzerinde bir saha araştırması gerçekleştirilmiştir. Amaçlı örneklemin
esas alındığı ve yüzyüze görüşme yöntemiyle verilerin toplandığı araştırmada,
sahaya toplam 500 anket formu uygulanmıştır.
2.3. Veri Toplama Araçları
Etkileyicilere ve etkileyici takibine ilişkin genel kanaatler ile etkileyicilerde aranan
kriterleri ve etkileyicilerin takip edilme nedenlerini ortaya koymak üzere 4 ana
bölümden oluşan 46 soruluk bir anket formu hazırlanmıştır. İlk bölümde
katılımcıların sosyo-demografik özelliklerini betimlemeye dönük 3 soru yer
almakta; ikinci bölümde, etkileyicilere ve etkileyici takibine ilişkin genel kanaatleri
içeren 7 soru bulunmaktadır. Üçüncü bölüm etkileyicilerde aranan kriterleri
ortaya koymaya yönelik 5’li (1= kesinlikle katılmıyorum, 5= kesinlikle katılıyorum)
likert skalasıyla oluşturulmuş 13 sorudan meydana gelirken; dördüncü bölüm
etkileyicilerin takip edilme nedenlerine odaklanan 5’li (1= kesinlikle
katılmıyorum, 5= kesinlikle katılıyorum) likert skalası esas alınarak hazırlanmış 23
sorudan oluşmaktadır.
Anket formunun etkileyicilere ve etkileyici takibine ilişkin genel kanaatleri içeren
kısmında Görgülü ve Farajova’nın (2017), etkileyicilerin takip edilme nedenlerine
odaklanan kısmında ise Başer’in (2014) çalışmalarından esinlenilmiş ve
yararlanılmıştır. Sahaya uygulama aşamasına geçmeden önce 50 kişilik bir
örneklem grubu üzerinde ön teste tabi tutulan anket formu, anlaşılırlık, geçerlik
ve analizlere uygunluk derecesi belirlenerek yeniden düzenlenmiş ve nihai şekline
kavuşturulmuştur.
2.4. Verilerin Analizi ve Kullanılan Testler
Alan araştırmasından elde edilen verilerin istatistiksel olarak işlenmesinde SPSS
(Statistical Package For Social Science) 24.0 istatistik programı kullanılmıştır.
Verilerin analizinde sırasıyla, katılımcıların sosyo-demografik özelliklerine ve
etkileyicilere ve etkileyici takibine ilişkin genel kanaatlerine ilişkin verileri ortaya
koymak maksadıyla betimleyici istatistik teknikleri kullanılmıştır.
Araştırmaya katılanların etkileyicilere ve etkileyici takibine ilişkin genel
kanaatlerinin sosyo-demografik özellikler açısından sergilediği farklılaşmayı
tespit etmek amacıyla Ki Kare testi; etkileyicilerde aranan kriterler ve
etkileyicilerin takip edilme nedenleri ile ilgili temel değişkenleri ortaya koymak
üzere faktör analizi; söz konusu kriterler ile takip nedenlerinin kendi aralarındaki
ilişki yönünü ve düzeyini belirlemek maksadıyla korelasyon analizi ve sosyodemografik özellikler bağlamında göstermiş olduğu farklılaşmayı gözler önüne
sermek üzere ise bağımsız örneklem t testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA)
kullanılmıştır.
2.5. Araştırma Soruları
Çalışmada aşağıdaki araştırma soruları cevaplanmaya çalışılmaktadır:
Araştırma Sorusu 1: Araştırmaya katılanların etkileyicilere ve etkileyici takibine
ilişkin genel kanaatleri nelerdir ve bu kanaatler sosyo-demografik özelliklerden ne
düzeyde etkilenmektedir?
Araştırma Sorusu 2: Araştırmaya katılanların etkileyicilerde aradığı kriterler
nelerdir?
Araştırma Sorusu 3: Etkileyicilerde aranan kriterler sosyo-demografik özellikler
açısından nasıl bir dağılım göstermektedir?
Araştırma Sorusu 4: Araştırmaya katılanların etkileyicileri takip etme nedenleri
nelerdir?
Araştırma Sorusu 5: Etkileyicilerin takip edilme nedenleri sosyo-demografik
özellikler bağlamında nasıl bir dağılım sergilemektedir?
3. ARAŞTIRMA BULGULARI
3.1. Sosyo-Demografik Özellikler
Araştırmaya katılanlar sosyo-demografik özellikler itibariyle incelendiğinde; bu
kişilerin %50,2’si kadın, %49,8’i erkektir. En düşük katılımcı yaşı 19, en yüksek
katılımcı yaşı 24, katılımcıların yaşlarının aritmetik ortalaması 21,18, standart
sapması 1,53’dür. Katılımcıların yaşları kategorize edildiğinde ise, %39,8’inin 19-
20 arası, %37,6’sının 21-22 arası ve %22,6’sının 23-24 arası yaş grubunda yer aldığı
fark edilmektedir. Araştırmaya katılanlar tarafından yapılan en düşük aylık
ortalama harcama 350 TL, en yüksek 3000 TL, yapılan aylık ortalama harcamanın
aritmetik ortalaması 1218,91 TL, standart sapması 494,23 TL’dir. Aylık ortalama
harcamaya ilişkin bir kategorilendirmeye gidildiğinde ise, araştırmaya
katılanların %40’ının 501-1000 TL arası, %32,4’ünün 1001-1500 TL arası,
%19,6’sının 1501 TL ve üzeri ve %8’inin 500 TL ve aşağısı aylık ortalama
harcamasının olduğu anlaşılmaktadır.
3.2. Etkileyicilere ve Etkileyici Takibine İlişkin Genel Kanaatler
Bu başlık altında takip edilen etkileyici sayısı, etkileyicilerin ilk olarak takip
edilmeye başlandığı sosyal medya ortamı, etkileyicilerin yerli ya da yabancı
olmasına önem verme durumu, etkileyicilerin tanıtımlarının tesir ettiği alanlar,
etkileyicilerin yerinde olmayı isteme durumu, bir markayı satın almadan önce
etkileyicilerin tanıtım videolarını izleme durumu, etkileyicilerin marka
tanıtımında veya pazarlamasında etkili olduğunu düşünme durumu,
etkileyicilerin tanıtımları sayesinde son bir yıl içerisinde satın alınan marka sayısı
ve bunların sosyo-demografik özellikler açısından gösterdiği farklılaşma üzerinde
durulmaktadır.
3.2.1. Takip Edilen Etkileyici Sayısı
Takip edilen etkileyici sayısı açısından katılımcılar irdelendiğinde, bu kişilerin
%54,4’ü sosyal medya ortamında 4 ve üzeri etkileyici takip ederken, %45,4’ü 1-3
arası etkileyici takip etmekte, %0,2’si ise bu konuya ilişkin herhangi bir görüş
belirtmemektedir. Bu veriler ışığında, katılımcıların yarıdan fazlasının üçün
üzerinde etkileyici takip ettiğini söylemek mümkündür.
Takip edilen etkileyici sayısının sosyo-demografik özellikler açısından göstermiş
olduğu farklılaşma değerlendirildiğinde ise, cinsiyet (X²= ,04; s.d.= 1; p> ,05), yaş
(X²= 1,11; s.d.= 2; p> ,05) ve aylık ortalama harcama (X²= 3,68; s.d.= 3; p> ,05)
açısından anlamlı hiçbir farklılaşmanın söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır.
3.2.2. Etkileyicilerin İlk Olarak Takip Edilmeye Başlandığı Sosyal Medya
Ortamı
Etkileyicilerin ilk olarak takip edilmeye başlandığı sosyal medya ortamı
değerlendirildiğinde, araştırmaya katılanların %62,8’i etkileyicileri ilk olarak
Instagram’dan takip etmeye başladığını belirtirken, %20,6’sı diğer sosyal medya
ortamlarından, %11’i Twitter’dan ve %5,6’sı Facebook’tan takip etmeye
başladığını ifade etmektedir. Mevcut veriler doğrultusunda, etkileyicilerin sosyal
medya ortamları içerisinde yoğunlukla ilk olarak Intagram’dan takip edilmeye
başlandığı söylenebilir.
Etkileyicilerin ilk olarak takip edilmeye başlandığı sosyal medya ortamının sosyodemografik özellikler bağlamında ortaya koymuş olduğu farklılaşma bir
incelemeye tabi tutulduğunda ise, cinsiyet (X²= 30,56; s.d.= 3; p< ,001) ve aylık
ortalama harcama (X²= 24,32; s.d.= 9; p< ,005) bakımından anlamlı bir
farklılaşmanın gözlendiği, buna karşın yaş (X²= 3,42; s.d.= 6; p> ,05) bakımından
anlamlı bir farklılaşmanın ortaya çıkmadığı görülmektedir.
Tablo 1’deki verilerden hareketle farklılaşma durumu ele alındığında ise,
Etkileyicileri ilk olarak kadınların %5,6’sı Facebook’tan, %74,1’i Instagram’dan,
%7,2’si Twitter’dan ve %13,1’i diğer sosyal medya ortamlarından takip etmeye
başlarken; erkeklerin %5,6’sı Facebook’tan, %51,4’ü Instagram’dan, %14,9’u
Twitter’dan ve %28,1’i diğer sosyal medya ortamlarından takip etmeye
başlamaktadır. Bu bağlamda, kadınların ilk olarak etkileyici takibine başladığı
sosyal medya ortamı yoğunlukla Instagram olurken, erkekler Instagram’ın yanı
sıra diğer sosyal medya ortamlarından da etkileyici takibine başlamaktadır.
Etkileyicileri ilk olarak aylık ortalama harcaması 500 TL ve aşağısında olanların
%20’si Facebook’tan, %57,5’i Instagram’dan, %5’i Twitter’dan ve %17,5’i diğer
sosyal medya ortamlarından takip etmeye başlarken; aylık ortalama harcaması
501-1000 TL arasında bulunanların %2’si Facebook’tan, %64’ü Instagram’dan,
%10,5’i Twitter’dan ve %23,5’i diğer sosyal medya ortamlarından; aylık ortalama
1001-1500 TL arası harcama yapanların %7,4’ü Facebook’tan, %62,3’ü
Instagram’dan, %11,7’si Twitter’dan ve %18,5’i diğer sosyal medya ortamlarından;
aylık ortalama 1500 TL ve üzeri harcaması olanların %4,1’i Facebook’tan, %63,3’ü
Instagram’dan, %13,3’ü Twitter’dan ve %19,4’ü diğer sosyal medya ortamlarından
takibe başlamaktadır. Bu verilerden de anlaşılacağı üzere, aylık ortalama harama
itibariyle tüm gruplarda etkileyicilerin ilk olarak takip edilmeye başlandığı sosyal
medya ortamı olarak Instagram çok ön plana çıkmakla birlikte, aylık ortalama
harcama miktarında meydana gelen artışla beraber Facebook’un etkileyicilerin ilk
olarak takip edilmeye başlandığı sosyal medya ortamı olma özelliğinde bir düşüş
meydana gelirken, Instagram, Twitter ve diğer sosyal medya ortamlarında artış
yaşanmaktadır.
Tablo 1: Etkileyicilerin İlk Olarak Takip Edilmeye Başlandığı Sosyal Medya
Ortamının Sosyo-Demografik Özellikler Açısından Sergilediği Farklılaşma Facebook Instagram Twitter Diğer Sosyal Medya
Ortamları
Cinsiyet X²= 30,56; s.d.= 3; p< ,001
Kadın 5,6 74,1 7,2 13,1
Erkek 5,6 51,4 14,9 28,1
Aylık Ortalama Harcama X²= 24,32; s.d.= 9; p< ,005
500 TL ve Aşağısı 20 57,5 5 17,5
501-1000 TL Arası 2 64 10,5 23,5
1001-1500 TL Arası 7,4 62,3 11,7 18,5
1501 TL ve Üzeri 4,1 63,3 13,3 19,4
3.2.3. Etkileyicilerin Yerli ya da Yabancı Olmasına Önem Verme Durumu
Etkileyicilerin yerli ya da yabancı olmasına önem verme durumu ele alındığında,
katılımcıların %64,2’si bu durumun kendileri için önemli olmadığını belirtirken,
%35’i önemli görmekte, %0,8’i ise konuya ilişkin bir görüş beyan etmemektedir.
Bu verilerden hareketle, etkileyicilerin yerli ya da yabancı olmasının çok fazla
önemli olmadığını ifade etmek mümkündür.
Etkileyicilerin yerli ya da yabancı olmasına önem verme durumunun sosyodemografik özellikler doğrultusunda sergilemiş olduğu farklılaşma
incelendiğinde ise, cinsiyet (X²= 1,09; s.d.= 1; p> ,05), yaş (X²= 1,91; s.d.= 2; p> ,05) ve
aylık ortalama harcama (X²= 4,98; s.d.= 3; p> ,05) yönünden anlamlı hiçbir
farklılaşmanın gözlenmediği ortaya çıkmaktadır.
3.2.4. Etkileyicilerin Tanıtımlarının Tesir Ettiği Alanlar
Etkileyicilerin tanıtımlarının tesir ettiği alanlar itibariyle araştırmaya katılanlara
bakıldığında, %64,6’sı sanat-eğlence alanında, %38,8’i kıyafet alanında ve kişisel
bakım-kozmetik alanında, %38,4’ü turizm-seyahat alanında, %23,2’si yeme-içme
alanında, %21,6’sı aksesuar alanında, %20,8’i elektronik aletler alanında, %19,6’sı
spor malzemeleri alanında, %15’i sağlık alanında, %7,2’si anne-çocuk alanında ve
%12,8’i bu kategoriler dışında kalan diğer alanlarda etkileyicilerin tanıtımlarının
tesirinde kaldığı yönünde görüş belirtmektedir. Buradan hareketle, etkileyicilerin
en fazla sanat-eğlence, kıyafet, kişisel bakım-kozmetik ve turizm-seyahat
alanlarındaki tanıtımlarının tesirli olurken, en az anne-çocuk ve sağlık
alanlarındaki tanıtımlarının tesir uyandırdığı belirtilebilir.
Etkileyicilerin tanıtımlarının tesir ettiği alanların sosyo-demografik özellikler
yönünden gösterdiği farklılaşma ele alındığında, kıyafet alanında cinsiyet (X²=
67,05; s.d.= 1; p< ,001) ve yaş (X²= 6,09; s.d.= 2; p< ,05) açısından, kişisel bakımkozmetik alanında cinsiyet (X²= 177,63; s.d.= 1; p< ,001) açısından, aksesuar
alanında cinsiyet (X²= 14,94; s.d.= 1; p< ,001) ve yaş (X²= 7,81; s.d.= 2; p< ,05)
açısından, elektronik aletler alanında cinsiyet (X²= 26,15; s.d.= 1; p< ,001) açısından,
spor malzemeleri alanında cinsiyet (X²= 20,70; s.d.= 1; p< ,001) açısından, turizmseyahat alanında cinsiyet (X²= 5,38; s.d.= 1; p< ,05) açısından, sanat-eğlence
alanında aylık ortalama harcama (X²= 16,45; s.d.= 3; p< ,005) açısından, anne-çocuk
alanında cinsiyet (X²= 5,74; s.d.= 1; p< ,05) açısından ve bu kategoriler dışında kalan
diğer alanlarda cinsiyet (X²= 23,55; s.d.= 1; p< ,001) açısından anlamlı bir farklılaşma
ortaya çıkarken, yine kıyafet alanında aylık ortalama harcama (X²= ,23; s.d.= 3; p>
,05) bakımından, kişisel bakım-kozmetik alanında yaş (X²= 3,84; s.d.= 2; p> ,05) ve
aylık ortalama harcama (X²= 1,45; s.d.= 3; p> ,05) bakımından, aksesuar alanında
aylık ortalama harcama (X²= 4,18; s.d.= 3; p> ,05) bakımından, elektronik aletler
alanında yaş (X²= ,18; s.d.= 2; p> ,05) ve aylık ortalama harcama (X²= ,33; s.d.= 3; p>
,05) bakımından, spor malzemeleri alanında yaş (X²= 1,34; s.d.= 2; p> ,05) ve aylık
ortalama harcama (X²= 1,76; s.d.= 3; p> ,05) bakımından, turizm-seyahat alanında
yaş (X²= ,49; s.d.= 2; p> ,05) ve aylık ortalama harcama (X²= 4,61; s.d.= 3; p> ,05)
bakımından, yeme-içme alanında cinsiyet (X²= 1,02; s.d.= 1; p> ,05), yaş (X²= ,54;
s.d.= 2; p> ,05) ve aylık ortalama harcama (X²= 2,17; s.d.= 3; p> ,05) bakımından,
sağlık alanında cinsiyet (X²= 1,79; s.d.= 1; p> ,05), yaş (X²= ,49; s.d.= 2; p> ,05) ve aylık
ortalama harcama (X²= 3,53; s.d.= 3; p> ,05) bakımından, sanat-eğelence alanında
cinsiyet (X²= ,001; s.d.= 1; p> ,05) ve yaş (X²= 4,40; s.d.= 2; p> ,05) bakımından, anneçocuk alanında yaş (X²= ,78; s.d.= 2; p> ,05) ve aylık ortalama harcama (X²= 3,53;
s.d.= 3; p> ,05) bakımından ve bu kategoriler dışında kalan diğer alanlarda yaş (X²=
,03; s.d.= 2; p> ,05) ve aylık ortalama harcama (X²= ,31; s.d.= 3; p> ,05) bakımından
anlamlı bir farklılaşmayla karşılaşılmadığı müşahede edilmektedir.
Tablo 2 doğrultusunda farklılaşma durumu incelendiğinde ise,
Kıyafet alanında, kadınların %56,6’sı ve erkeklerin %20,9’u; 19-20 yaş arasında
bulunanların %44,2’si, 21-22 yaş arasında bulunanların %38,3’ü ve 23-24 yaş
arasında bulunanların %30,1’i etkileyicilerin tanıtımlarının tesirinde kalırken; yine
kadınların %43,4’ü ve erkeklerin %79,1’i; 19-20 yaş arasındakilerin %55,8’si, 21-22
yaş arasındakilerin %61,7’si ve 23-24 yaş arasındakilerin %69,9’u söz konusu
tanıtımlardan etkilenmemektedir. Bu doğrultuda, kıyafet alanında kadınlar
erkeklere nazaran etkileyicilerin tanıtımlarının tesirinde daha fazla kalmakta, yaş
ilerledikçe etkileyicilerin kıyafet alanındaki tanıtımlarının tesiri azalmaktadır.
Kişisel bakım-kozmetik alanında, kadınların %67,7’si ve erkeklerin %9,6’sı
etkileyicilerin tanıtımlarının tesiri altında kalırken, yine kadınların %32,3’ü ve
erkeklerin %90,4’ü bu tanıtımların tesirinde kalmamaktadır. Bu bağlamda, kişisel
bakım-kozmetik alanında kadınlar erkeklere kıyasla etkileyicilerin tanıtımlarının
tesiri altında daha fazla kalmaktadır.
Aksesuar alanında, kadınların %28,7’sinin ve erkeklerin %14,5’inin; 19-20 yaş
aralığındakilerin %27,6’sının, 21-22 yaş aralığındakilerin %19,1’inin ve 23-24 yaş
aralığındakilerin %15’inin üzerinde etkileyicilerin tanıtımlarının tesiri
bulunurken; yine kadınların %71,3’ünün ve erkeklerin %85,5’inin; 19-20 yaş
aralığında yer alanların %72,4’ünün, 21-22 yaş aralığında yer alanların %80,9’unun
ve 23-24 yaş aralığında yer alanların %85’inin üzerinde böyle bir tesirden söz
edilememektedir. Bu minvalde, aksesuar alanında etkileyicilerin tanıtımlarının
erkeklerden ziyade kadınlar üzerinde daha fazla tesiri bulunmakta, yaş ilerledikçe
etkileyicilerin aksesuar alanındaki tanıtımlarının tesiri azalmaktadır.
Elektronik aletler alanında, kadınların %11,6’sı ve erkeklerin %30,1’i etkileyicilerin
tanıtımlarının tesirini hissederken, yine kadınların %88,4’ü ve erkeklerin %69,9’u
bu tesiri hissetmemektedir. Bu noktada, elektronik aletler alanında erkekler
kadınlara nazaran etkileyicilerin tanıtımlarının tesirini daha fazla hissetmektedir.
Spor malzemeleri alanında, kadınların %11,6’sı ve erkeklerin %27,7’si
etkileyicilerin tanıtımlarının tesiriyle hareket ederken, yine kadınların %88,4’ü ve
erkeklerin %72,3’ü böyle bir tesirden bağımsız hareket etmektedir. Bu bulgular
doğrultusunda, spor malzemeleri alanında erkekler kadınlara oranla
etkileyicilerin tanıtımlarının tesiriyle daha fazla hareket etmektedir.
Turizm-seyahat alanında, kadınların %43,4’ü ve erkeklerin %33,3’ü etkileyicilerin
tanıtımlarının tesirinde kalırken, yine kadınların %56,6’sı ve erkeklerin %66,7’si bu
tanıtımların tesiri altına girmemektedir. Söz konusu bulgulardan hareketle,
kadınlar erkeklere göre etkileyicilerin turizm-seyahat alanındaki tanıtımlarının
tesirinde daha fazla kalmaktadır.
Sanat-eğlence alanında, aylık ortalama harcaması 500 TL ve aşağısında olanların
%55’i, 501-1000 TL arasında olanların %73,5’i, 1001-1500 TL arasında olanların
%64,2’si ve 1501 TL ve üzerinde olanların %51’i etkileyicilerin tanıtımlarının tesiri
altında kalırken, yine aylık ortalama harcaması 500 TL ve aşağısındakilerin %45’i,
501-1000 TL arasındakilerin %26,5’i, 1001-1500 TL arasındakilerin %35,8’i ve 1501
TL ve üzerindekilerin %49’u bu tanıtımların tesiri altında kalmamaktadır. Bu
bulgulardan yola çıkıldığında, aylık ortalama harcaması 501-1000 TL arasında
bulunanlar ile 1001-1500 TL arasında bulunanlar, 1501 TL ve üzerinde bulunanlar
ile 500 TL ve aşağısında bulunanlara kıyasla etkileyicilerin sanat-eğlence
alanındaki tanıtımlarının daha fazla tesiri altında kalmaktadır.
Anne-çocuk alanında, kadınların %10’u ve erkeklerin %4,4’ü üzerinde
etkileyicilerin tanıtımları tesirli olurken, yine kadınların %90’ı ve erkeklerin
%95,6’sı üzerinde bu tanıtımlar tesirli olmamaktadır. Söz konusu bulgulardan
hareketle, anne-çocuk alanında etkileyicilerin tanıtımları erkeklerden ziyade
kadınlar üzerinde daha tesirli olmaktadır.
Yukarıda bahsi geçen kategoriler dışında kalan diğer alanlarda, kadınların %5,6’sı
ve erkeklerin %20,1’i üzerinde etkileyicilerin tanıtımları tesir uyandırırken, yine
kadınların %94,4’ünde ve erkeklerin %79,9’unda bahsi geçen tanıtımlar tesir
uyandırmamaktadır. Bu doğrultuda, etkileyicilerin yukarıda bahsi geçen
kategoriler dışında kalan diğer alanlardaki tanıtımları erkeklerde kadınlara göre
daha fazla tesir uyandırmaktadır.
Tablo 2: Etkileyicilerin Tanıtımlarının Tesir Ettiği Alanların Sosyo-Demografik Özellikler
Açısından Sergilediği Farklılaşma
Evet
Hayır
Kıyafet
Cinsiyet X²= 67,05; s.d.= 1; p< ,001
Kadın 56,6 43,4
Erkek 20,9 79,1
Yaş X²= 6,09; s.d.= 2; p< ,05
19-20 Yaş Arası 44,2 55,8
21-22 Yaş Arası 38,3 61,7
23-24 Yaş Arası 30,1 69,9
Kişisel BakımKozmetik
Cinsiyet X²= 177,63; s.d.= 1; p< ,001
Kadın 67,7 32,3
Erkek 9,6 90,4
Aksesuar
Cinsiyet X²= 14,94; s.d.= 1; p< ,001
Kadın 28,7 71,3
Erkek 14,5 85,5
Yaş X²= 7,81; s.d.= 2; p< ,05
19-20 Yaş Arası 27,6 72,4
21-22 Yaş Arası 19,1 80,9
23-24 Yaş Arası 15 85
Elektronik
Aletler
Cinsiyet X²= 26,15; s.d.= 1; p< ,001
Kadın 11,6 88,4
Erkek 30,1 69,9
Spor
Malzemeleri
Cinsiyet X²= 20,70; s.d.= 1; p< ,001
Kadın 11,6 88,4
Erkek 27,7 72,3
TurizmSeyahat
Cinsiyet X²= 5,38; s.d.= 1; p< ,05
Kadın 43,4 56,6
Erkek 33,3 66,7
Sanat-Eğlence
Aylık Ortalama Harcama X²= 16,45; s.d.= 3; p< ,005
500 TL ve Aşağısı 55 45
501-1000 TL Arası 73,5 26,5
1001-1500 TL Arası 64,2 35,8
1501 TL ve Üzeri 51 49
Anne-Çocuk Cinsiyet X²= 5,74; s.d.= 1; p< ,05
Kadın 10 90
Erkek 4,4 95,6
Bu Kategoriler
Dışındakiler
Cinsiyet X²= 23,55; s.d.= 1; p< ,001
Kadın 5,6 94,4
Erkek 20,1 79,9
3.2.5. Etkileyicilerin Yerinde Olmayı İsteme Durumu
Etkileyicilerin yerinde olmayı isteme durumu açısından katılımcılar
irdelendiğinde, bu kişilerin %50,2’si herhangi bir etkileyicinin yerinde olmayı
istemediğini belirtirken, %49,8’i böyle bir isteğinin olduğunu ifade etmektedir. Bu
verilere dayanarak, etkileyicilerin yerinde olmak konusunda yarı yarıya bir görüş
ayrılığının bulunduğu, bu noktada da geneli kapsayan bir isteklilik durumunun
söz konusu olmadığı sonucuna varmak mümkündür.
Etkileyicilerin yerinde olmayı isteme durumunun sosyo-demografik özellikler
bağlamında gösterdiği farklılaşma değerlendirildiğinde ise, sadece yaş (X²= 8,53;
s.d.= 2; p< ,05) açısından anlamlı bir farklılaşmanın söz konusu olduğu, buna karşın
cinsiyet (X²= 1,56; s.d.= 1; p> ,05) ve aylık ortalama harcama (X²= 1,83; s.d.= 3; p> ,05)
yönünden anlamlı bir farklılaşmanın ortaya çıkmadığı görülmektedir.
Tablo 3 referans alınarak farklılaşma durumu analiz edildiğinde, 19-20 yaş
aralığında bulunanların %57,8’i, 21-22 yaş aralığında bulunanların %45,2’si ve 23-
24 yaş aralığında bulunanların %43,4’ü etkileyicilerin yerinde olmayı isterken,
yine 19-20 yaş aralığındakilerin %57,8’i, 21-22 yaş aralığındakilerin %45,2’si ve 23-
24 yaş aralığındakilerin %43,4’ü böyle bir isteğe sahip değildir. Mevcut verilerden
yola çıkarak, yaş ilerledikçe etkileyicilerin yerinde olmayı isteme durumunda bir
azalma meydana gelmektedir.
Tablo 3: Etkileyicilerin Yerinde Olmayı İsteme Durumunun Sosyo-Demografik
Özellikler Açısından Sergilediği Farklılaşma
Evet
Hayır
Yaş X²= 8,53; s.d.= 2; p< ,05
19-20 Yaş Arası 57,8 42,2
21-22 Yaş Arası 45,2 54,8
23-24 Yaş Arası 43,4 56,6
3.2.6. Bir Markayı Satın Almadan Önce Etkileyicilerin Tanıtım Videolarını
İzleme Durumu
Bir markayı satın almadan önce etkileyicilerin tanıtım videolarını izleme durumu
itibariyle araştırmaya katılanlara bakıldığında, %40,8’i bir markayı satın almadan
önce etkileyicilerin tanıtım videolarını izlemeye ürüne göre karar verdiğini
vurgularken, %29,8’i bu süreçte söz konusu tanıtım videolarını izlemediğini ve
%29,2’si izlediğini ifade etmekte, %0,2’si ise konuya ilişkin görüş
belirtmemektedir. Buradan hareketle, bir markayla ilgili satın alma davranışını
gerçekleştirmeden önce etkileyicilerin tanıtım videolarının
izlenmesinde/izlenmemesinde daha çok satın alınmak istenen ürünün belirleyici
olduğu çıkarsanabilir.
Bir markayı satın almadan önce etkileyicilerin tanıtım videolarını izleme
durumunun sosyo-demografik özellikler yönünden sahip olduğu farklılaşma
irdelendiğinde, yalnızca cinsiyet (X²= 7,80; s.d.= 2; p< ,05) açısından anlamlı bir
farklılaşma söz konusu olurken, yaş (X²= 6,51; s.d.= 4; p> ,05) ve aylık ortalama
harcama (X²= 1,59; s.d.= 6; p> ,05) bakımından anlamlı bir farklılaşmaya
rastlanamamaktadır.
Tablo 4’teki veriler kapsamında farklılaşma durumuna bakıldığında, kadınların
%32,7’si ve erkeklerin %25,8’i bir markayı satın almadan önce etkileyicilerin
tanıtım videolarını izlerken, kadınların %24,3’ü ve erkeklerin %35,5’i böyle bir
davranış içerisine girmemekte, bununla birlikte kadınların %43’ü ve erkeklerin
%38,7’si ise söz konusu davranışlarının ürüne göre değiştiğini belirtmektedir. Bu
bağlamda, kadınlar bir markayı satın almadan önce etkileyicilerin tanıtım
videolarını erkeklere oranla daha fazla izlemektedir.
Tablo 4: Bir Markayı Satın Almadan Önce Etkileyicilerin Tanıtım Videolarını İzleme
Durumunun Sosyo-Demografik Özellikler Açısından Sergilediği Farklılaşma
Evet Hayır Ürüne
Göre
Değişir
Cinsiyet X²= 7,80; s.d.= 2; p< ,05
Kadın 32,7 24,3 43
Erkek 25,8 35,5 38,7
3.2.7. Etkileyicilerin Marka Tanıtımında veya Pazarlamasında Etkili Olduğunu
Düşünme Durumu
Etkileyicilerin marka tanıtımında veya pazarlamasında etkili olduğunu düşünme
durumu değerlendirildiğinde, araştırmaya katılanların %85,4’ü marka
tanıtımında veya pazarlamasında etkileyicilerin tesirini kabul ederken, %14,4’ü bu
görüşü paylaşmamakta, %0,2’si ise herhangi bir fikir beyan etmemektedir. Mevcut
veriler doğrultusunda, yaygın kanaatin etkileyicilerin marka tanıtımında veya
pazarlamasında etkisinin bulunduğu yönünde olduğu söylenebilir.
Etkileyicilerin marka tanıtımında veya pazarlamasında etkili olduğunu düşünme
durumunun sosyo-demografik özellikler bağlamında göstermiş olduğu
farklılaşma incelendiğinde ise, sadece cinsiyet (X²= 5,15; s.d.= 1; p< ,05) bakımından
anlamlı bir farklılaşmanın bulunduğu, buna karşın yaş (X²= ,57; s.d.= 2; p> ,05) ve
aylık ortalama harcama (X²= 3,28; s.d.= 3; p> ,05) yönünden anlamlı bir
farklılaşmanın ortaya çıkmadığı görülmektedir.
Tablo 5’te yer verilen analiz sonuçları bağlamında farklılaşma durumu ele
alındığında, kadınların %89,2’si ve erkeklerin %81,9’u etkileyicilerin marka
tanıtımında veya pazarlamasında etkili olduğunu düşünürken, yine kadınların
%10,8’i ve erkeklerin %18,1’i bu görüşü paylaşmamaktadır. Buradan da
anlaşılacağı üzere, kadınlar erkeklere nazaran etkileyicilerin marka tanıtımında
veya pazarlamasında etkili olduğunu daha fazla düşünmektedir
.
Tablo 5: Etkileyicilerin Marka Tanıtımında veya Pazarlamasında Etkili Olduğunu
Düşünme Durumunun Sosyo-Demografik Özellikler Açısından Sergilediği Farklılaşma
Evet Hayır
Cinsiyet X²= 5,15; s.d.= 1; p< ,05
Kadın 89,2 10,8
Erkek 81,9 18,1
3.2.8. Etkileyicilerin Tanıtımları Sayesinde Son Bir Yıl İçerisinde Satın Alınan
Marka Sayısı
Etkileyicilerin tanıtımları sayesinde son bir yıl içerisinde satın alınan marka sayısı
ortaya konulmak istendiğinde, katılımcıların %52,2’si hiç marka satın almadığını
belirtirken, %36,4’ü 1-3 arası ve %11,4’ü 4 ve üzeri marka satın aldığını ifade
etmektedir. Bu bağlamda, etkileyicilerin tanıtımlarının satın alma davranışı
üzerinde bir etkisinin olduğu çıkarımında bulunmak mümkündür.
Etkileyicilerin tanıtımları sayesinde son bir yıl içerisinde satın alınan marka
sayısının sosyo-demografik özellikler doğrultusunda sergilediği farklılaşma ele
alındığında ise, yalnızca cinsiyet (X²= 30,03; s.d.= 2; p< ,001) açısından anlamlı bir
farklılaşmanın olduğu, bununla birlikte yaş (X²= 2,52; s.d.= 4; p> ,05) ve aylık
ortalama harcama (X²= 6,93; s.d.= 6; p> ,05) açısından anlamlı bir farklılaşmanın
bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Tablo 6’daki verilerden yola çıkarak farklılaşma durumu ortaya konmak
istendiğinde, kadınların %43’ü ve erkeklerin %61,4’ü etkileyicilerin tanıtımları
sayesinde son bir yıl içerisinde hiç marka satın almazken, kadıların %38,6’sı ve
erkeklerin %34,1’i 1-3 arası, yine kadınların %18,3’ü ve erkeklerin %4,4’ü 4 ve üzeri
marka satın aldığını dile getirmektedir. Bu veriler minvalinde, etkileyicilerin
tanıtımlarının kadınların satın alma davranışları üzerindeki tesiri erkeklere göre
daha fazladır.
Tablo 6: Etkileyicilerin Tanıtımları Sayesinde Son Bir Yıl İçerisinde Satın Alınan
Marka Sayısının Sosyo-Demografik Özellikler Açısından Sergilediği Farklılaşma
Hiç Almadım
1-3 Arası
4 ve Üzeri
Cinsiyet X²= 30,03; s.d.= 2; p< ,001
Kadın 43 38,6 18,3
Erkek 61,4 34,1 4,4
3.3. Etkileyicilerde Aranan Kriterlere İlişkin Görüşler
Bu başlık altında etkileyicilerde aranan kriterler ve bu kriterlerin sosyodemografik özellikler açısından sergilediği farklılaşma ele alınmaktadır.
3.3.1. Etkileyicilerde Aranan Kriterler
Sosyal medya ortamında tüketicilerin/takipçilerin, etkileyicilerde aradıkları
kriterlere ilişkin temel değişkenleri saptamak ve çalışmanın teorik çerçevesinde
ortaya konan bilgilerle alan araştırmasından elde edilen sonuçların ne düzeyde
örtüştüğünü tespit etmek maksadıyla, “kesinlikle katılmıyorum”dan‚ “kesinlikle
katılıyorum”a doğru sıralanan 5’li Likert skalasıyla hazırlanmış 13 yargıya (item)
verilen cevaplar bağlamında faktör analizi gerçekleştirilmiş, faktör analizi
neticesinde çalışmanın teorik çerçevesiyle de benzerlik arz eden 3 faktör grubunun
ele alınabildiği gözlenmiştir. Tablo 7’de betimlenen verilerden de fark edileceği
üzere, bu faktörlerden birincisi “Tarza İlişkin Kriterler Faktörü”, ikincisi “Fiziki
Görünüşe İlişkin Kriterler Faktörü” ve üçüncüsü “Yetkinliğe İlişkin Kriterler
Faktörü” olarak adlandırılmıştır. Faktör gruplarının sınıflandırılması ve
değerlendirilmesi süreçlerinde varimax rotasyonlu tablo dikkate alınmıştır. Faktör
analizine sokulan maddelerin güvenirlik katsayısı (Cronbach’s α= ,722) genel
olarak yüksek bulunmuştur. Faktörlerin her birinin güvenirlik katsayısının ise,
birinci faktör için (,732), ikinci faktör için (,618) ve üçüncü faktör için (,503) gibi
uygun değerler aldığı görülmüştür.
Faktör analizi sonucunda birinci faktörü açıklayan toplam 4 madde tespit
edilmiştir. Bunlar; “Etkileyicilerin Eğlenceli Olması Benim İçin Önemlidir”,
“Etkileyicilerin Dürüst ve Samimi Olması Benim İçin Önemlidir”, “Etkileyicilerin
Jest ve Mimikleri Benim İçin Önemlidir” ve “Etkileyicilerin Çektiği Videoların
İçeriği Benim İçin Önemlidir” ifadelerine yer veren maddelerdir. Bu maddeler
etkileyicilerin tüketicilere/takipçilerine yönelik tanıtım materyallerini hazırlayış
ve sunuş biçimlerine odaklanan, her etkileyicinin benimsediği üslup
doğrultusunda farklılaşabilen ve yaptığı tanıtımı kendine özgü hale getiren ve
dolayısıyla da onun tarzını yansıtan ifadeler olduğu için bu faktör “Tarza İlişkin
Kriterler Faktörü” olarak isimlendirilmiştir ve toplam varyansın %22,87’sini
açıklamaktadır.
Çalışmada ikinci faktörü açıklayan 3 madde saptanmıştır. Bunlar; “Etkileyicilerin
Fiziksel Olarak Çekici Olması Benim İçin Önemlidir”, “Etkileyicilerin Giydikleri
Kıyafetler Benim İçin Önemlidir” ve “Etkileyicilerin Cinsiyeti Benim İçin
Önemlidir” ifadelerini içeren maddelerdir. İfadelerden de fark edileceği üzere,
ilgili maddeler etkileyicilerin dış görünüşü üzerine odaklanan, özellikle ilk
izlenimler üzerinde etkisi bulunan fiziki özelliklere vurgu yapan yargılar
içermektedir. Bundan ötürü de söz konusu faktör “Fiziki Görünüşe İlişkin
Kriterler Faktörü” olarak adlandırılmıştır ve toplam varyansın %18,13’ünü
açıklamaktadır.
Üçüncü faktörü ortaya koyan 3 madde söz konusudur. Bunlar; “Etkileyicilerin
Etkileyici Tanıtım veya Reklam Yapması Benim İçin Önemlidir”, “Etkileyicilerin
Marka İle Uyumu Benim İçin Önemlidir”, “Etkileyicilerin Profesyonel Çekim
Yapması Benim İçin Önemlidir” ifadelerinin yer aldığı maddelerdir. İfadelerden
de anlaşılacağı gibi, burada doğrudan yapılan işin kalitesine etki eden, tanıtımı
gerçekleştiren etkileyicinin sahip olduğu beceri, yetenek ve profesyonellik
düzeyine odaklanan konular üzerine yoğunlaşılmaktadır. Bundan dolayı da bu
faktör ”Yetkinliğe İlişkin Kriterler Faktörü” olarak kavramsallaştırılmıştır ve
toplam varyansın %16,49’unu açıklamaktadır.
Etkileyicilerde aranan kriterlere ilişkin faktörler arasındaki ilişkinin yönünü ve
düzeyini tespit etmek amacıyla gerçekleştirilen korelasyon analizi sonuçları Tablo
8 bağlamında değerlendirildiğinde, tarza ilişkin kriterler, fiziki görünüşe ilişkin
kriterler ve yetkinliğe ilişkin kriterler arasında pozitif yönde, zayıf ve istatistiksel
olarak anlamlı bir ilişki bulunduğu görülmektedir. Buradan yola çıkarak,
etkileyicilerde aranan kriterler arasında zayıf da olsa bir etkileşim olduğunu, tarza,
fiziki görünüşe ve yetkinliğe ilişkin kriterlerin tümünün etkileşimsel bir biçimde
etkileyicilerde bulunmasının önemsendiğini ifade etmek mümkündür.
3.3.2. Etkileyicilerde Aranan Kriterlerin Sosyo-Demografik Özellikler
Açısından Sergilediği Farklılaşma
Etkileyicilerde aranan kriterlerin sosyo-demografik özellikler açısından sergilediği
farklılaşma durumu Tablo 9’da yer alan veriler referans alınarak incelendiğinde;
Tarza ilişkin kriterlerin cinsiyet (t= 3,05; df= 467; p< ,005) ve yaş (F= 3,36; df= 2; p<
,05) yönünden anlamlı bir farklılaşma gösterirken; aylık ortalama harcama (F=
1,72; df= 3; p> ,05) açısından anlamlı bir farklılaşma ortaya koymadığı
gözlenmektedir. Farklılaşma durumu çoklu karşılaştırma tabloları doğrultusunda
değerlendirildiğinde, 19-20 yaş aralığında bulunanlarla 23-24 yaş aralığında yer
alanlar (,238) arasında anlamlı bir farklılaşma gözlenmektedir. Buna göre, kadınlar
(A.O.= 4,22) erkeklere (A.O.= 4,01) kıyasla; 19-20 yaş aralığında bulunanlar (A.O.=
4,21) 23-24 yaş aralığında yer alanlara (A.O.= 3,97) kıyasla etkileyicilerde tarza
ilişkin kriterleri daha fazla aramaktadır.
Fiziki görünüşe ilişkin kriterlerin sadece aylık ortalama harcama (F= 3,90; df= 3; p<
,05) bakımından anlamlı bir farklılaşma sergilerken; cinsiyet (t= -,42; df= 469; p> ,05)
ve yaş (F= ,35; df= 2; p> ,05) yönünden anlamlı bir farklılaşma göstermediği
anlaşılmaktadır. Mevcut farklılaşma durumuna çoklu karşılaştırma tabloları
doğrultusunda bakıldığında, 1501 TL ve üzeri aylık ortalama harcaması
bulunanlarla 501-1000 TL arası aylık ortalama harcama yapanlar (,327) ve 1001-
1500 TL arası aylık ortalama harcama gerçekleştirenler (,395) arasında anlamlı bir
farklılaşma olduğu fark edilmektedir. Bu minvalde, aylık ortalama harcaması 1501
ve üzeri olanlar (A.O.= 3,11) 1001-1500 TL arası olanlara (A.O.= 2,72) ve 501-1000
TL arası olanlara (A.O.= 2,79) nazaran etkileyicilerde fiziki görünüşe ilişkin
kriterlere daha fazla dikkat etmektedir.
Yetkinliğe ilişkin kriterlerin yalnızca cinsiyet (t= 3,53; df= 498; p< ,001) açısından
anlamlı bir farklılaşma içerisine girerken; yaş (F= ,08; df= 2; p> ,05) ve aylık ortalama
harcama (F= ,82; df= 3; p> ,05) bakımından böyle bir farklılaşmanın söz konusu
olmadığı ortaya çıkmaktadır. Bu doğrultuda, kadınlar (A.O.= 3,29) erkeklere
(A.O.= 3,00) göre etkileyicilerde yetkinliğe ilişkin kriterlere daha fazla hassasiyet
göstermektedir.
3.4. Etkileyicilerin Takip Edilme Nedenlerine İlişkin Görüşler
Bu başlık altında etkileyicilerin takip edilme nedenleri ve söz konusu nedenlerin
sosyo-demografik özellikler bağlamında ortaya koyduğu farklılaşma
betimlenmektedir.
3.4.1. Etkileyicilerin Takip Edilme Nedenleri
Sosyal medya ortamında etkileyicilerin takip edilme nedenlerini temsil eden temel
değişkenlerin saptanması ve çalışmanın teorik altyapısında ortaya konulan
görüşlerle ulaşılan sonuçların örtüşme düzeyini ortaya koymak amacıyla
“kesinlikle katılmıyorum” ile “kesinlikle katılıyorum” arasında derecelendirilen
5’li Likert sıkalası kullanılarak düzenlenen 23 yargıya (item) verilen cevaplar
doğrultusunda faktör analizi yapılmış, faktör analizi sonucunda çalışmanın teorik
altyapısıyla da uyum gösteren 4 faktör grubunun ortaya çıkabildiği görülmüştür.
Tablo 10’dan da anlaşılacağı üzere, bu faktörlerden birincisi “Bilgi Edinme Temelli
Nedenler Faktörü”, ikincisi “Hoşça Vakit Geçirme Temelli Nedenler Faktörü”,
üçüncüsü “Bireysel Tatmin Temelli Nedenler Faktörü” ve dördüncüsü “Etkileşim
Temelli Nedenler Faktörü” olarak adlandırılmıştır. Faktör gruplarının
sınıflandırılmasında ve değerlendirilmesinde varimax rotasyonlu tablo esas
alınmıştır. Faktör analizine dahil edilen maddelerin güvenirlik katsayısı
(Cronbach’s α= ,893) hayli yüksek bulunmuştur. Faktörlerin her birinin güvenirlik
katsayısına bakıldığında ise, birinci faktör için (,822), ikinci faktör için (,786),
üçüncü faktör için (,757) ve dördüncü faktör için (,629) gibi yine yüksek değerlere
sahip olduğu görülmüştür.
Gerçekleştirilen faktör analizi sonucunda birinci faktörü açıklayan toplam 7
madde tespit edilmiştir. Bunlar; “Tecrübe Sahibi Olabiliyorum”, “Etkinliklerden
Haberdar Oluyorum”‚ ”Ürün/Marka Tanıtımlarından Haberdar Oluyorum”‚
”Yeni Şeyler Öğrenebiliyorum”, “Sıra Dışı Şeyler Görmek Hoşuma Gidiyor”,
“İlgimi Çeken Şeyleri Görmek Hoşuma Gidiyor” ve “Kendimi Eğitmek ve Zamana
Uyum Sağlamak İstiyorum” ifadelerinin bulunduğu maddelerdir. Maddeler
birlikte değerlendirildiğinde, tüketicilerin/takipçilerin herhangi bir
ürüne/markaya, etkinliğe, yeniliğe ve farklılığa ilişkin bilgi ve tecrübe sahibi
olması, yaşadığı birtakım öğrenme süreçlerinin ardından bilgi dağarcığını
geliştirmesi üzerine odaklanan maddeler olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle bu
faktör “Bilgi Edinme Temelli Nedenler Faktörü” olarak isimlendirilmiştir ve
toplam varyansın %16,39’ unu açıklamaktadır.
Çalışmada ikinci faktörü açıklayan 5 madde saptanmıştır. Bunlar; “Özellikle
Canım Sıkıldığında Zaman Geçirmemi Sağlıyor”, “Bazen Yapacak Daha İyi Bir
Şeyim Olmayabiliyor”, “Zaman Geçirmek İstediğimde Bana Bir Şeyler Katıyor” ve
“Böylece Günlük Hayatın Stresinden Uzaklaşabiliyorum” ile ilgili maddelerdir.
Bahse konu olan maddeler, tüketicilerin/takipçilerin rasyonel bir tutum takınarak
alacakları kararlara zemin teşkil edecek bilgileri edinmekten ziyade, gündelik
yaşamın sıkıntılarından kurtulmak, boş zamanı değerlendirmek ve pozitif ruh
haline bürünmek gibi hoşça vakit geçirme temelli davranışlar üzerine
yoğunlaşmaktadır. Bundan ötürü de bu faktör “Hoşça Vakit Geçirme Temelli
Nedenler Faktörü” olarak adlandırılmıştır ve toplam varyansın %15,07’sini
açıklamaktadır.
Üçüncü faktörü ortaya koyan 5 madde söz konusudur. Bunlar; “Hoş ve Havalı”‚
”Mutlu Oluyorum”, “Eğlenceli Buluyorum”, “Yapılması Gereken Bir Şey
Olduğunu Düşünüyorum” ve “Beni Rahatlatıyor” ifadelerinin yer aldığı
maddelerdir. İfadelerden de anlaşılacağı gibi bu maddeler, tüketiciler/takipçiler
için bireysel hazzı ön plana çıkarmakta, bireyin eğlenme, mutlu olma ve rahatlama
gibi tatmin yaşamasına dönük vurgularda bulunmaktadır. Buradan hareketle bu
faktör “Bireysel Tatmin Temelli Nedenler Faktörü” olarak kavramsallaştırılmıştır
ve toplam varyansın %13,11’ini açıklamaktadır.
Dördüncü faktör 4 madde ile ortaya konulmaktadır. Bunlar; “Bazen Konuşacak ya
da Birlikte Bir Şeyler Yapacak Birilerini Bulamıyorum”, “Kendimi Daha Az Yalnız
Hissetmemi Sağlıyor”, “Ben de Etkileyici Olmak İstiyorum” ve “Karşı Cins
Etkileyiciler Beni Etkiliyor” yargılarını barındıran maddelerdir. Söz konusu
maddeler, tüketicilerin/takipçilerin yalnızlık hissinden yola çıkarak etkileyiciler ile
gerçekleşen iletişimi ve etkileşimi odağına alan maddeler olmaları hasebiyle, bu
faktör “Etkileşim Temelli Nedenler Faktörü” olarak ifadeleştirilmiştir ve toplam
varyansın %11,02’sini açıklamaktadır.
elde edilen sonuçlar Tablo 11 referans alınarak incelendiğinde, hoşça vakit geçirme
temelli nedenler ile bireysel tatmin temelli nedenler ve bilgi edinme temelli
nedenler arasında pozitif yönde, güçlü ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki
varken; bilgi edinme temelli nedenlerle bireysel tatmin temelli nedenler ve hoşça
vakit geçirme temelli nedenlerle etkileşim temelli nedenler arasında pozitif yönde,
orta düzeyde ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmakta; buna karşın
etkileşim temelli nedenlerle bilgi edinme temelli nedenler ve bireysel tatmin
temelli nedenler arasında pozitif yönde, zayıf ve istatistiksel olarak anlamlı bir
ilişki söz konusu olmaktadır. Bu verilerden yola çıkarak, etkileyicilerin takip
edilme nedenleri arasında farklı düzeylerde de olsa bir etkileşim olduğunu, bu
bağlamda da, bilgi edinme, hoşça vakit geçirme, bireysel tatmin ve etkileşim
temelli nedenlerin hepsinin etkileşimsel biçimde biraradalığı neticesinde
etkileyicilerin takip edildiğini belirtmek mümkündür.
Tablo 11: Etkileyicilerin Takip Edilme Nedenlerine İlişkin Faktörler Arasındaki İlişki
Bilgi
Edinme
Temelli
Nedenler
Hoşça Vakit
Geçirme
Temelli
Nedenler
Bireysel Tatmin
Temelli
Nedenler
Etkileşim
Temelli
Nedenler
Bilgi Edinme Temelli
Nedenler
1 ,609* ,579* ,359*
Hoşça Vakit Geçirme
Temelli Nedenler
1 ,637* ,421*
Bireysel Tatmin Temelli
Nedenler
1 ,359*
Etkileşim Temelli Nedenler 1
Not: *p< ,001
3.4.2. Etkileyicilerin Takip Edilme Nedenlerinin Sosyo-Demografik Özellikler
Açısından Sergilediği Farklılaşma
Etkileyicilerin takip edilme nedenlerinin sosyo-demografik özellikler açısından
sergilemiş olduğu farklılaşma değerlendirildiğinde;
Bilgi edinme temelli nedenlerin sadece cinsiyet (t= 2,89; df= 498; p< ,005) açısından
anlamlı bir farklılaşma içeresine girdiği, bunun dışında yaş (F= 1,66; df= 2; p> ,05)
ve aylık ortalama harcama (F= ,75; df= 3; p> ,05) açısından anlamlı herhangi bir
farklılaşmanın olmadığı gözlenmektedir. Tablo 12’den de anlaşılacağı üzere
kadınlar (A.O.= 3,89) erkeklere (A.O.= 3,71) nazaran etkileyicileri bilgi edinme
temelli nedenlerle daha çok takip etmektedir.
Hoşça vakit geçirme temelli nedenlerin cinsiyet (t= ,07; df= 498; p> ,05), yaş (F= 1,09;
df= 2; p> ,05) ve aylık ortalama harcama (F= ,60; df= 3; p> ,05) bakımından sergilemiş
olduğu herhangi bir farklılaşma bulunmamaktadır.
Bireysel tatmin temelli nedenlerin cinsiyet (t= ,26; df= 498; p> ,05), yaş (F= ,63; df= 2;
p> ,05) ve aylık ortalama harcama (F= 2,02; df= 3; p> ,05) yönünden gösterdiği
herhangi bir farklılaşma söz konusu değildir.
Etkileşim temelli nedenlerin cinsiyet (t= -,24; df= 498; p> ,05), yaş (F= 1,61; df= 2; p>
,05) ve aylık ortalama harcama (F= ,69; df= 3; p> ,05) bağlamında ortaya koymuş
olduğu herhangi bir farklılaşmaya rastlanamamaktadır.
Tablo 12: Etkileyicilerin Takip Edilme Nedenlerinin Cinsiyet Açısından Sergilediği Farklılaşma
Bilgi
Edinme
Temelli
Nedenler
Betimleyici İstatistikler
Analiz N A.O. S.D.
Cinsiyet t- testi
t= 2,89
df= 498 p< ,005
Kadın 251 3,89 ,71
Erkek 249 3,71 ,72
Sonuç ve Değerlendirme
Bilgi toplumuna geçiş süreciyle ortaya çıkan dijitalleşme ve beraberinde getirdiği
köklü nitelikteki değişim ve dönüşüm, hem toplumları hem de toplumsal yapı
içerisinde yer alan unsurlar olan bireyleri ve kurumsal yapıları yeni oluşumlarla
karşı karşıya getirmiştir. Dijital çağın doğasının bir sonucu olan söz konusu
yenilikler, önceki dönemlerin yapı ve alışkanlıklarının çok ötesinde, kimi zaman
onları ters yüz edebilecek düzeyde ve oldukça hızlı yayılan bir karakter
taşımaktadır. Kendine özgü bir düzeni ve işleyişi bulunan bu yeni çağa ayak
uydurabilmek için bütüncül bir yaklaşım sergilenmesi, birbiriyle girift ilişkiler
içerisinde olan gelişmelerin özünün iyi kavranması gerekmektedir. İstenen
faydayı elde edebilmek ancak bu şekilde mümkündür.
Dijital çağın kurumsal yapılar için getirmiş olduğu yeniliklerden birisi ise,
pazarlama ve marka iletişimi alanında ortaya çıkan etkileyiciler ve etkileyici kişi
pazarlamasıdır. Tüketicilerin/takipçilerin ilgilendiği ürüne ilişkin görüşlerini
belirterek onların satın olma davranışlarına yön veren kişilerin varlığı kurumsal
yapılar tarafından keşfedilmekte geç kalınmamıştır. Rasyonel varlıklar olan
kuruluşlar, ilgili kişilerden pazarlama ve marka iletişimi süreçlerinde
yararlanmaya başlamışlar ve bunun sonucunda da işlevsel kullanılabilecek yeni
bir enstrüman olan etkileyiciler ortaya çıkmıştır. Esasında hem kurumlar hem de
tüketici konumundaki bireyler için önemli yarar potansiyelleri taşıyan
etkileyicileri çok farklı boyutlarıyla ele almak mümkündür. Bu çalışmada,
etkileyicilere tüketiciler/takipçiler açısından yaklaşılmış, onlara ilişkin genel
kanaatler, aranılan kriterler ve takip nedenleri, Süleyman Demirel Üniversitesi
öğrencileri üzerinde gerçekleştirilen alan araştırmasından elde edilen bulgular
özelinde aşağıdaki şekilde özetlenmiştir:
Katılımcıların yarıdan fazlası üçün üzerinde etkileyici takip etmekte;
etkileyicilerin sosyal medya ortamları içerisinde yoğunlukla ilk olarak takip
edilmeye başlandığı yer Instagram olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadınlarda
bariz bir biçimde görülen bu durumdan farklı olarak erkekler Instagram’ın yanı
sıra diğer sosyal medya ortamlarından da etkileyici takibine başlamaktadır.
Instagram, aylık ortalama harama itibariyle tüm gruplarda etkileyicilerin ilk
olarak takip edilmeye başlandığı sosyal medya ortamı olarak çok ön plana
çıkmakla beraber; harcama miktarında yaşanan artışla Instagram, Twitter ve diğer
sosyal medya ortamlarının bu özelliğinde bir artış, Facebook’ta ise bir düşüş
meydana gelmektedir.
Etkileyicilerin yerli ya da yabancı olması çok fazla önemsenmemektedir. Bu
kişilerin en fazla sanat-eğlence, kıyafet, kişisel bakım-kozmetik ve truzim-seyahat
alanlarındaki tanıtımları tesirli olurken; en az anne-çocuk ve sağlık alanlarındaki
tanıtımları etki uyandırmaktadır. Kıyafet, kişisel bakım-kozmetik, aksesuar,
turizm-seyahat ve anne-çocuk alanında kadınlar etkileyicilerin tanıtımlarının
tesirinde daha fazla kalırken; elektronik aletler, spor malzemeleri ve yukarıda
bahsi geçen kategoriler dışında kalan diğer alanlarda erkekler söz konusu etkiyi
daha fazla hissetmektedir. Ayrıca, yaş ilerledikçe etkileyicilerin kıyafet ve
aksesuar alanındaki tanıtımlarının tesiri azalmakta; aylık ortalama harcaması 501-
1000 TL arasında bulunanlar ile 1001-1500 TL arasında bulunanlar, 1501 TL ve
üzerinde olanlar ile 500 TL ve aşağısında olanlara kıyasla etkileyicilerin sanateğlence alanındaki tanıtımlarının tesiri altında daha fazla kalmaktadır.
Etkileyicilerin yerinde olmak konusunda yarı yarıya bir görüş ayrılığı
bulunmakta, geneli kapsayan bir isteklilik durumu söz konusu olmamaktadır.
Yaş, bu noktada belirleyici rol üstlenmekte, yaş ilerledikçe etkileyicilerin yerinde
olmayı isteme durumunda bir azalma meydana gelmektedir. Bununla birlikte, bir
markayı satın almadan önce etkileyicilerin tanıtım videolarının
izlenmesinde/izlenmemesinde daha çok ilgili ürün belirleyici olmakta ve kadınlar
bu süreçte etkileyicilerin tanıtım videolarını daha fazla izlemektedir. Yaygın
kanaat etkileyicilerin marka tanıtımında veya pazarlamasında etkisinin olduğu
yönündedir ve bu kanaati kadınlar daha fazla taşımaktadır. Ayrıca, etkileyicilerin
tanıtımları satın alma davranışı üzerinde bir etkiye sahiptir ve etkileyicilerin
tanıtımlarının kadınların satın alma davranışları üzerindeki tesiri daha fazladır.
Sosyal medya ortamında tüketicilerin/takipçilerin etkileyicilerde aradıkları
kriterler, tarza ilişkin kriterler, fiziki görünüşe ilişkin kriterler ve yetkinliğe ilişkin
kriterler olmak üzere üç başlık altında toplanmaktadır. Etkileyicilerde aranan
kriterler arasında zayıf da olsa bir etkileşim vardır. Bunun yanı sıra, kadınlar
erkeklere kıyasla, 19-20 yaş aralığında bulunanlar 23-24 yaş aralığında yer alanlara
kıyasla etkileyicilerde tarza ilişkin kriterleri daha fazla ararken; aylık ortalama
harcaması 1501 TL ve üzeri olanlar 1001-1500 TL arası olanlara ve 501-1000 TL
arası olanlara nazaran etkileyicilerde fiziki görünüşe ilişkin kriterlere daha fazla
dikkat etmekte ve son olarak da kadınlar erkeklere göre etkileyicilerde yetkinliğe
ilişkin kriterlere daha fazla hassasiyet göstermektedir.
Sosyal medya ortamında etkileyicilerin takip edilme nedenleri, bilgi edinme
temelli nedenler, hoşça vakit geçirme temelli nedenler, bireysel tatmin temelli
nedenler ve etkileşim temelli nedenler olmak üzere 4 boyutta karşımıza
çıkmaktadır. Etkileyicilerin takip edilme nedenleri arasında farklı düzeylerde de
olsa bir etkileşim vardır. Ayrıca, kadınlar erkeklere nazaran etkileyicileri bilgi
edinme temelli nedenlerle daha çok takip etmektedir.
Araştırma bulguları doğrultusunda, sosyal medya ortamlarının etkileşimli
doğasıyla ortaya çıkan etkileyiciler, dijital çağın bir pazarlama ve marka iletişin
aracı olarak önemli bir işlev üstlenmektedir. Tüketicilerin kanaatleri üzerinde etki
potansiyeli bulunan bu kişilerin kurumsal yapılar tarafından görmezden
gelinmesi pek mümkün gözükmemekle birlikte, rasyonel bir davranış tarzı da
olmayacaktır. Ancak kurumlar, pazarlama ve marka iletişim süreçlerine bu kişileri
dahil ederken, tüketici profillerini, ürünlerini, bu kişilerde ne tür kriterler
arayacaklarını en ince ayrıntısına kadar hesap etmeli, takınacakları tavırları ve
atacakları adımları bu minvalde değerlendirmelidir.
KAYNAKLAR
Akdevelioğlu D (2013) Who are the Influentials? The Relationship Between
Opinion Leadership and New Product Adoption, Yüksek Lisans Tezi, BÜ Sos. Bil.
Enst., Ankara.
Aktaş A (2018) Nüfuz Pazarlamasında (Influencer Marketing) Kullanılan Mesaj
Stratejilerine Yönelik Bir İçerik Analizi, Yüksek Lisans Tezi, BAU Sos. Bil. Enst.,
İstanbul.
Alikılıç İ ve Özkan B (2018) Bir Sosyal Medya Pazarlama Trendi, Hatırlı Pazarlama
ve Etkileyiciler: Instagram Fenomenleri Üzerine Bir Araştırma, Uluslararası Sosyal
Bilimler Dergisi, 1(2), 43-57.
Arklan, Ü ve Kartal, N Z (2018) Y Kuşağının Tüketici Olarak YouTube Kullanımı:
Kullanım Amaçları, Kullanım Düzeyleri ve Takip Edilen İçerikler Üzerine Bir
Araştırma, Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 6(2),
929-965.
Aslan A ve Ünlü D G (2016) Instagram Fenomenleri ve Reklam İlişkisi: Instagram
Fenomenlerinin Gözünden Bir Değerlendirme, Maltepe Üniversitesi İletişim
Fakültesi Dergisi, 3(2), 41-65.
Avcılar M Y, Demirgüneş B K ve Açar M F (2018) Instagram Reklamlarında Ürün
Destekçisi Olarak Sosyal Medya Fenomeni Kullanımının Reklama Yönelik Tutum
ve E-WOM Niyetine Etkilerinin İncelenmesi, Pazarlama ve Pazarlama
Araştırmaları Dergisi, 21, 1-27.
Aydemir Ö F (2017) Sosyal Medya Fenomenlerinin Tüketicilerin Ürün
Reklamlarını Algılaması Üzerine Etkisi, Yüksel Lisans Tezi, KOÜ Sos. Bil. Enst.,
Kocaeli.
Ayhan A (2012) Yedi Adımda Markalaşma, Sistem Yayıncılık, İstanbul.
Başer A (2014) Sosyal Medya Kullanıcılarının Kişilik Özellikleri, Kullanım ve
Motivasyonlarının Sosyal Medya Reklamlarına Yönelik Genel Tutumları
Üzerindeki Rolü: Facebook Üzerine Bir Uygulama, Doktora Tezi, MÜ Sos. Bil.
Enst., İstanbul.
Bayraktar Ö (2017) Dijital İşletme Bilimi, Selis Kitaplar, İstanbul.
Bor H M ve Erten A (2019) Dijital Çağın Mesleği: Nasıl Influencer Olunur?,
Hürriyet Kitap, İstanbul.
Bóveda-Lambie, A M ve Hair N (2012) Advertising Versus Invertising: The
Influence of Social Media B2C Efforts On Consumer Attitudes and Brand
Relationships, Online consumer behaviour: Theory and research in social media,
advertising, and e-tail, Angeline G. Close (eds), Routledge, New York, 209-236.
Brown D ve Hayes N (2008) Influencer Marketing: Who Really Influences Your
Customers?, Butterworth-Heinemann, Oxford.
Büyükkuşoğlu S (2017) Influencers on Instagram Turkey: Performing The ‘Iconic
Mother’ And The ‘Iconic Woman’, Yüksek Lisans Tezi, SÜ Sos. Bil. Enst., İstanbul.
Cambridge Dictionary (2019) Influencer,
https://dictionary.cambridge.org/tr/s%C3%B6zl%C3%BCk/ingilizce/influencer,
erişim tarihi: 27.01.2019.
Chatzigeorgiou C (2017) Modelling The Impact of Social Media Influencers on
Behavioural Intentions of Millennials: The Case of Tourism in Rural Areas in
Greece, Journal of Tourism, Heritage and Services Marketing, 3(2), 25-29.
Coşkun C (2018) Marka, Ajans ve Youtuber Üçgeninde Nüfuz Pazarlamasının
Belirleyici Unsurları, Yüksek Lisans Tezi, BAU Sos. Bil. Enst., İstanbul
Çelikkaya G (2017) Başarılı Bir Influencer Marketing Kampanyası İçin 8 Temel
Öneri, https://www.guvencelikkaya.com/?p=467, erişim tarihi: 29.01.2019.
De Veirman M, Cauberghe V ve Hudders L (2017) Marketing Through Instagram
Influencers: The Impact of Number of Followers and Product Divergence On
Brand Attitude, International Journal of Advertising, 36(5), 798–828.
Deneçli S (2015) Markaların Sosyal Medya Yönetimi, Kriter Yayınevi, İstanbul.
Ducoffe R H (1995) How Consumers Assess The Value of Advertising, Journal of
Current Issues and Research in Advertising, 17(1), 1–18.
English Oxford Living Dictionaries (2019) Influencer,
https://en.oxforddictionaries.com/definition/influencer, erişim tarihi: 27.01.2019.
Erdil T S ve Uzun Y (2009) Marka Olmak, Beta Basım Yayım Dağıtım, İstanbul.
Evans N J, Phua J, Lim J ve Jun H (2017) Disclosing Instagram Influencer
Advertising: The Effects of Disclosure Language on Advertising Recognition,
Attitudes, and Behavioral Intent, Journal of Interactive Advertising, 17(2), 138-149.
Fleck N, Korchia M ve Le Roy I (2012) Celebrities in Advertising: Looking for
Congruence or Likability?, Psychology and Marketing, 29(9), 651-662.
Gerçek Gündem (2018) Influencer ne demek?,
https://www.gercekgundem.com/bilim-teknoloji/17374/influencer-ne-demek,
erişim tarihi: 24.01.2019.
Görgülü G ve Farajova T (2017) Sosyal Medya Fenomenleri, Takipçilerinin Satın
Alma Tercihlerine Ne Kadar Etki Ediyor? İçerikle Pazarlama Konferansı, 11 Mayıs
2017, İstanbul.
Hennessy B (2018) Influencer: Building Your Personal Brand in the Age of Social
Media, Citadel Press, New York.
Kim, H C ve Jeong, J Y (2016) Effect Of Celebrity Endorsement in Marketing of
Musicals: Poster Versus Social Networking Site, Social Behavior and Personality,
44(8), 1243–1254.
Kiss C ve Bichler M (2008) Identification of Influencers — Measuring Influence in
Customer Networks, Decision Support Systems, 46(1), 233-253.
Koçyiğit M (2015) Sosyal Ağ Pazarlaması: Marka Bağlılığı Oluşturmada Yeni Bir
Pazarlama Stratejisi, Eğitim Yayınevi, Konya.
Kolcuoğlu R A (2018) Instagram’da Nüfuz Pazarlaması (Influencer Marketing) ve
Doğal Reklamlar Üzerine Betimleyici Bir Araştırma, Yüksek Lisans Tezi, AÜ Sos.
Bil. Enst., Antalya.
Kotler P ve Pfoertsch W (2010) B2B Marka Yönetimi: Firmadan Firmaya Satışta
(B2B) Marka Nasıl Yaratılır?, Nezih Orhon (çev), MediaCat Kitapları, İstanbul.
Lincoln J (2016) Digital Influencer: A Guide to Achieving Influencer Status Online,
CreateSpace Independent Publishing Platform.
Liu S, Jiang C, Lin Z, Ding Y, Duan R ve Xu Z (2015) Identifying Effective
Influencers Based on Trust for Electronic Word-of-Mouth Marketing: A DomainAware Approach, Information Sciences, 306, 34-52.
Maden D (2018) The Role of Digital Influencers in the Diffusion of New Products,
Akdeniz İletişim Dergisi, 30, 119-141.
Matsumura N, Yamamoto H ve Tomozawa D (2008) Finding Influencers and
Consumer Insights in the Blogosphere, 2nd International Conference on Weblogs
and Social Media, ICWSM 2008, 2008 Mar 30-Apr 2, 76-83.
McAlexander, J H, Schouten, J W ve Koenig, H F (2002) Building Brand
Community, Journal of Marketing, 66(1), 38-54.
Mert Y L (2018) Dijital Pazarlama Ekseninde Influencer Marketing Uygulamaları,
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 6(2), 1299-1328.
Nisbet M C ve Kotcher John E (2009) A Two-Step Flow of Influence? OpinionLeader Campaigns on Climate Change, Science Communication, 30(3), 328-354.
Özbek M B (2018) The Affect of Phenomenon Marketing on Purchasing Decisions,
Yüksek Lisans Tezi, BAU Sos. Bil. Enst., İstanbul.
Öztürk E ve Şener G (2018) Modada Nüfuz Pazarlaması: Mikro Instabloggerların
Ürün Yerleştirme Uygulamaları, Selçuk İletişim, 11(1), 382-412.
Özutku F, Küçükyılmaz M M, Çopur H, İlter K, Sığın İ ve Arı Y (2014) Sosyal
Medyanın ABC’si, Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul.
Sabuncuoğlu A ve Gülay G (2014) Sosyal Medyadaki Yeni Kanaat Önderlerinin
Birer Reklam Aracı Olarak Kullanımı: Twitter Fenomenleri Üzerine Bir Araştırma,
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, 38, 1-24.
Sammis K, Lincoln C, Pomponi S, Ng J, Rodriguez E G ve Zhou J (2015) Influencer
Marketing for Dummies: A Wiley Brand, John Wiley and Sons, New Jersey.
Shimp T A (2007) Advertising, Promotion and Other Aspects of Integrated
Marketing Communications, Thomsos South-Western, Ohio.
Sözen D (2016) Tüketicilerin Sosyal Medya Pazarlama Aktivitelerine Katılımları,
Etkileyicileri ve Belirleyicileri Üzerine Bir Araştırma, Yüksek Lisans Tezi, AİBÜ
Sos. Bil. Enst., Bolu.
Tahtalı M Ç (2018) Sosyal Etki Pazarlaması Bağlamında Youtuberların İletişim
Stratejileri Üzerine Niteliksel Bir Araştırma, Yüksek Lisans Tezi, AÜ Sos. Bil. Enst.,
Ankara.
Trepte S ve Scherer H (2010) Opinion Leaders: Do They Know More Than Others
About Their Area of Interest? Communications, 35(2), 119-140.
Ulusal Tez Merkezi (2019) Etkileyiciler ve Etkileyici Kişi Pazarlaması,
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp, erişim tarihi:
1.02.2019.
Uyar A (2014) İnovatif Ürünlerin Yayılımında Fikir Liderlerinin Rolü: Tüketiciler
Üzerine Bir Araştırma, Doktora Tezi, AKÜ Sos. Bil. Enst., Afyonkarahisar.
Uzunoğlu E ve Kip S M (2014) Brand Communication Through Digital Influencers:
Leveraging Blogger Engagement, International Journal of Information
Management, 34, 592-602.
Varnalı K (2013) Dijital Tutulma: Pazarlama İletişimi ve İnsan, MediaCat Kitapları,
İstanbul.
Watts D J ve Dodds, P S (2007) Influentials, Networks, and Public Opinion
Formation, Journal of Consumer Research 34(4), 441–458
Wiedmann K P, Hennigs N ve Langner S (2010) Spreading the Word of Fashion:
Identifying Social Influencers in Fashion Marketing, Journal of Global Fashion
Marketing, 1(3), 142-153.
Yaman E S (2018) Ürün Yerleştirmede Yeni Bir Alan: Influencer Marketing Sosyal
Medyada Influencer Annelerin Takipçileri Tarafından Değerlendirilmesine
Yönelik Bir Araştırma 2. Uluslararası İletişimde Yeni Yönelimler Konferansı
Eğlence ve Ürün Yerleştirme, 3-4 Mayıs 2018, 268-279.
Yaylagül Ş (2017) Sosyal Medya Fenomenlerine Bağlanmışlığın Belirlenmesi:
Yükseköğretim Öğrencileri Üzerine Bir Uygulama, Adnan Menderes Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 4(3), 219-235.
Zhang Y, Li X ve Wang T W (2013) Identifying Influencers in Online Social
Networks: The Role of Tie Strength, International Journal of Intelligent
Information Technologies, 9(1), 1-20.